Dünya sağlıklı nefes almak için kaliteli bir havaya ihtiyaç duyar ve çevre koruma kuruluşları devreye girer. Dünya sağlıklı beslenmek için sağlıklı ve güvenli gıdaya ihtiyaç duyar ve gıda sektörü devreye girer. Dünya iklim değişikliğinin olumsuz etkileri ile mücadele ve baş etme gücüne sahip olmalıdır ve iklim bilimi devreye girer.
Prof. Dr. E. Didem EVCİ KİRAZ, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD. Öğretim Üyesi, Disiplinlerarası Çevre Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı
Dünya Sağlığını Etkileyen Tehlikeler
Dünya canlı bir organizmadır. Nefes alır, büyür gelişir, hastalanır. Dünyanın duyguları vardır, incinir. Dünyanın bazı organları hasar görür ve geri döndürülmeyen hasarlar bırakır. Dünyanın ölümü önlenebilir nedenlerle olmasın diye çaba gösteren milyonlarca insan gücü, teknolojik alt yapı ve sistemler vardır.
Öncelikle, temel tehlikeleri bilmek gerekir. Dünya sağlığını etkileyen tehlikeler şunlardır:
- Farkında olmama,
- Bilgi sahibi olmama,
- Eğitimsizlik,
- Kararsızlık,
- Bilgi salgını,
- Fiziksel, ruhsal ve sosyal kirleticiler,
- Hizmet yoksunluğu,
- Bilinmeyenler veya unutulanlar,
- Geride kalanlar,
- Hızlı değişimlere uyum sağlayamama.
Ve daha birçok şey sayılabilir.
Tehlike kimleri etkileyecek? Cevap aranması gereken diğer konu “maruziyet”tir. Dünya sayısız yaşam döngüsüne ev sahipliği yapıyor. Bunların tehlikelerle ne zaman, nasıl, hangi büyüklük ve şiddette karşı karşıya kalacağı belirsiz olmamalıdır. Duyarlılığı azalmış ve yaşanan değişimlere uyum sağlama kapasitesi yükselmiş bir dünya; uzun, sağlıklı ve kaliteli yaşayabilir. Tehlikeleri öngörme, koruma, önleme ve erken tanı ile hastalık yükü en aza indirilebilir.
Dünya Sağlığını Koruma
Dünyanın sağlığını korumak önemli bir sorumluluktur. Nereden başlamak gerekir? Bir yol haritası örneği aşağıda sunulmuştur:
- Dünya kendi sağlığından sorumludur, sağlığını korumayı öğrenmelidir. Dünya sağlığını koruyabilmek için barındırdığı yaşam döngülerinde değişim, eskiye dönüşüm ve tasarruf yapabilir. İnsanlar için bu bir uyarı olmalıdır.
- Tehlike-etki-etkilenebilirlik-risk analizleri değerlendirmesi yapılmalıdır. Dünya bir yaşam alanıysa sahip olduğu iklimi korumak için çaba sarf edecektir. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, sistemler gibi mevcut yaşamı kolaylaştıran, güzelleştiren, sağlıklı, güvenli ve dirençli hale getiren iklimi değiştirecek faaliyetlere son vermelidir. İklim değişikliğinin insan eliyle hızlandırılması, dünyadaki insan yaşam döngüsünün sonunu yakınlaştırmaktadır.
- Primordial koruma esastır; risk faktörleri ortaya çıkmadan önce gerekenleri yapmaktır.
- Birincil koruma direnç kazandırma mekanizmasıdır. İklim değişikliğine dirençli bir dünya için birincil korunma amaç olmalıdır. Dünya aşılar ve koruyucu ilaçlarla, sağlıklı davranışlar kazanmayla, sağlıklı yaşam için gerekli hizmet ve sistemlerle, doğru ve yeterli beslenmeyle ayakta kalabilir.
- Hastalıkları erken yakalamak için yapılan çalışmalar ikincil korumadır. Erken tanı için tarama testleri, riskli durumlar için koruyucu çalışmalar ihmal edilmemelidir.
Bunlar gerçekleşirse dünya sağlıklı olarak yaşamına devam edebilir. Gerçekleşmezse tedavi aşamasına geçmek gerekir. Tedavi çoklu tehlikeler karşısında zaman zaman yetersiz kalabilir.
Dünya Sağlığında Dönüm Noktası-İnsan ve Akıllandırdığı Yeni Sistemler
İnsan eliyle dünya sağlığında yaşanan değişimlerin ölçülmesi için çok sayıda sağlığın belirleyicileri ve bunlara ait gösterge birlikte değerlendirilmelidir. Buna “büyük veri” ismi veriliyor. Büyük verinin optimizasyonu ve dünyada bulunan yaşam döngüleri için kullanıma sokulması sektörel yaklaşımlarla gerçekleştiriliyor. İnsan analizleri ve yorumları yaparken dünyaya verdiği zararı veya yararı nasıl raporluyor? Taraf tutar mı, güvenilir ve tutarlı mıdır? Bu tür açıkları kapatmak için insan akıllandırmakta olduğu yeni sistemlere başvuruyor. Bunlara topluca “yapay zeka” diyelim. Yapay zeka havuzundan ChatGPT’ye 25 Nisan 2025 tarihinde yönelttiğim iki soru ve verdiği cevaplardan önemli noktaları sizlerle paylaşmayı isterim:
S1: Chat GPT olarak dünya iklim değişikliğine katkını yorumlar mısın?
C1: …Ben dijitalim ama izim fiziksel. Verdiğim her cevap, senin ekranına gelene kadar elektrik tüketiyor. Bu yüzden, sorular önemli olduğu kadar, niçin sorduğun ve nasıl kullandığın da önemli. …Ben tek başına gezegeni ısıtmam, ama seninle birlikte onu soğutacak fikirler üretirim. Çünkü bazen bir cümle, bir seçim, bir farkındalık her şeyi değiştirebilir.
S2: Senin arkanda bulunan büyük gücün karbon ayakizi ne kadar?
C2: …OpenAI’nin GPT-3 modelini eğitmek için yapılan bir çalışmaya göre: Yaklaşık 552 ton CO₂ eşdeğeri salındı. Bu, bir arabanın yaklaşık 1.200.000 km yapması kadar karbon salımı demek. Bu sadece bir kezlik “öğrenme” süreci için. GPT-4’ün daha büyük olduğu düşünülürse, bu rakamın çok daha yüksek olması muhtemel.
Sana cevap verdiğim anlar için; …tek bir soruya verdiği yanıt, yaklaşık 2-3 watt-saat enerji tüketebilir. Bu da yüz binlerce kullanıcıya her gün cevap verirken büyük bir enerji tüketimi anlamına gelir. Eğer bu enerji fosil yakıtlardan geliyorsa, karbon salımı ciddi boyutlara ulaşır.
…Bir 2022 analizine göre: Dijital teknolojilerin toplam karbon ayakizi, küresel emisyonların %3.7’sini oluşturuyor. Bu oran, havacılık sektörüne yakın.
Cevapların özeti şudur: “Aklımızı başımıza alalım” ve her adımda “sağlık etki değerlendirmesi” yapalım.
Dünya Sağlığını Koruma Misyonu
Dünya sağlığını koruma ve geliştirme misyonunu üstlenen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 7 Nisan 1948’de kuruldu. Sağlığın fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olduğu DSÖ Anayasası’nda yazıyor. Aynı zamanda sağlık disiplinler ve sektörler arası bir işbirliğinin ürünüdür. Dünya sadece bir hekim veya sağlık kuruluşu tarafından sağlıklı hale getirilemez. Dünya sağlıklı nefes almak için kaliteli bir havaya ihtiyaç duyar ve çevre koruma kuruluşları devreye girer. Dünya sağlıklı beslenmek için sağlıklı ve güvenli gıdaya ihtiyaç duyar ve gıda sektörü devreye girer. Dünya iklim değişikliğinin olumsuz etkileri ile mücadele ve baş etme gücüne sahip olmalıdır ve iklim bilimi devreye girer.
Dünya sağlığını koruma misyonu, sağlığın geliştirilmesi hedeflerine ulaşma tarzını yansıtır. Ekip işidir. Ekip üyelerinin bakış açıları ve deneyimleri ile misyon şekillenir. Ortak bir dil konuşulmalı (sağlık okuryazarlığı) ve kanıtlara dayalı çalışılmalıdır.
21 Kasım 1986’da Ottawa‘da Uluslararası Sağlık Geliştirme Konferansı düzenlendi. Bu Konferans, 2000 yılı ve sonrasında Herkes için Sağlık hedefine ulaşmak amacıyla harekete geçilmesini öngören sağlığı geliştirme sözleşmesinin kabulüne ev sahipliği yaptı. Sözleşmede sağlık için ön şartlar şöyle sıralandı: Barış, barınma, eğitim, gıda, gelir, istikrarlı bir ekosistem, sürdürülebilir kaynaklar, sosyal adalet ve eşitlik. Aslında bunlar sağlığın sosyal belirleyicileri olarak da isimlendiriliyor.
Dünya sağlığını koruma misyonu DSÖ ekibine hem fikir hem teknik hem finansal hem de idari desteğini karşılıksız vermelidir. Dünyayı gelecekte etkileyecek sağlık acilleri ile baş edebilmek için güçlenmeliyiz. Hep birlikte çalışmalıyız.