Ekonomi

“Muhasebe ve Finans Profesyonelleri Net Sıfır Risk ve Fırsatları Yönetebilmeli”

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de finansal ve düzenleyici yeniliklere hakim, iklim değişikliği ve net sıfıra dair risk ve fırsatların yönetimi hakkında bilgili, kurumlarının bu konulara dair karşılaştırılabilir, tutarlı bilgileri raporlayıp yatırımcılara paylaşabilecek tam donanımlı finans ve muhasebe profesyonellerine ihtiyacın arttığını vurgulayan ACCA Türkiye (Fermanlı Ruhsatlı Muhasebeciler Birliği), Azerbaycan, Gürcistan ve Afganistan Bölge Başkanı Filiz Demiröz, muhasebe ve finans profesyonellerinin oluşturacağı iklim finansmanı iş modellerinin, iklim teknolojisi yatırımını içermesi gerektiğinin altını çiziyor.

RÖPORTAJ: Barış DOĞRU
Muhasebe ve muhasebecilik mesleğinin, dışardan bakıldığında sürdürülebilirlikle nasıl bir bağlantısı olduğu konusu kafa karıştırabilir. Para hesabı yapmanın, çevresel konularla çelişik olduğuna dair bir geleneksel bakış açısı var.  Bu konuda neler söylemek istersiniz?

İklim gündemi, önümüzdeki on yıllık dönemde iş dünyasını yeniden tanımlayacak. Hükümetlerin yanı sıra hayatlarına ve yaşam tarzlarına yönelik ciddi tehditlerle karşı karşıya kalan toplumlar, artık iklim değişikliğini soyut bir olay olarak görmüyor ve harekete geçilmesini talep ediyor. Hükümetler ve uluslararası kamuoyuna ilaveten, yatırım sektörü, kurumsal değer yaratma ve risk azaltma süreçlerinde ESG (çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim) faktörlerinin rolüne ve önemine giderek daha fazla odaklanmakta ve işletmelerin iklim değişikliği ve çevre sorunları konusunda daha tutarlı ve sağlam raporlama yapmalarını talep etmektedir. Bu sebeplerden dolayı, önümüzdeki 3 ila 5 yıl arasında işletmelerin iklim gündemlerini hayat geçirebilmeleri için, iklim veri analizi, iklim raporlaması, iklim değişikliği risklerine uyum, iklim finansmanı, iklim ile ilgili yenilik ve ticari fırsatlar, iklim risk yönetimi konu başlıklarına odaklanmaları gerekecektir. Öte yandan, iyi yönetilen işletmeler, sürdürülebilir olmayan varlıkların tükendiğini ve sürdürülebilir olmayan uygulamaların dezavantajlarını kabul etmekte. Doğaya olan bağımlılıklarını anlayan şirketlerin, çoğu durumda finansal olarak emsallerinden daha iyi performans gösterdiği de çeşitli araştırmalar tarafından ispatlanmakta.

Küresel muhasebe ve finans meslek kuruluşu olarak, muhasebe ve finans profesyonellerinin, gerçek, etkili bir değişim yapmak ve sosyal açıdan daha adil ve çevreye duyarlı ekonomilerin merkezinde yer almak için benzersiz bir konumda olduğuna inanmaktayız. Zira, muhasebe ve finans profesyonelleri, CO2 emisyonlarının raporlanmasından sosyal etkinin ölçülmesine sağlam ve karşılaştırılabilir daha geniş raporlama mekanizmaları oluşturmada öncülük edebilecek mesleki becerileri olan, finansal olmayan bilgileri ölçmek, izlemek ve raporlamak için bir dizi faydalı çerçeveye sahip, çok yönlü, veriye dayalı görüş ve mesleki muhakeme gücüne sahip profesyoneller olarak işletmelerin iklim gündeminde kritik role sahip profesyonellerdir.

Küresel finans ve muhasebe meslek kuruluşu ACCA (Fermanlı Ruhsatlı Muhasebeciler Birliği) sürdürülebilirlik konusunda son süreçte gerçekten dikkat çekici çalışmalar yapıyor. En son Türkiye’nin de içinde yer aldığı yeni bir küresel araştırma raporu yayınladınız. Bize biraz bu çalışma ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

ACCA’in merkezi Londra’da bulunan, mesleki araştırma ve yayınlar yapan departmanı Professional Insights, her sene sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği konularını da içeren muhasebe, finans ve yönetim alanlarını ilgilendiren güncel konular hakkında öne çıkan gelişmeler ve trendlere dair küresel araştırmaları uluslararası kamuoyunun dikkatine sunmakta.  Küresel anket çalışmasını geçtiğimiz yıl yaz aylarında gerçekleştirdiğimiz “İklim Eylemi ve Muhasebe Mesleği: Sürdürülebilir Bir Gelecek İnşa Etmek”  isimli küresel araştırma raporumuzu COP26 Konferansı’na verdiğimiz destek kapsamında gerçekleştirdik. Tüm dünyada 4000’den fazla muhasebe ve finans profesyonelinin görüşlerini paylaştığı küresel araştırmamızın sonuçlarını COP26 zirvesinden önce paylaştık.

Raporumuzda öncelikle, işletmelerin neden iklim konusunda eyleme geçmeleri, Net Sıfır planlarını etkili bir şekilde oluşturmak için nasıl değişmeleri ve Net Sıfır planlarını şekillendirmeye yardımcı olmak için muhasebe ve finans ekipleri ile profesyonellerinin nasıl harekete geçmeleri gerektiğini ele aldık. Araştırmada aynı zamanda iklim gündemiyle ilgili hükümetlere, işletmelere ve tabii ki muhasebe ve finans profesyonellerine önerilerde bulunduk.

Bu araştırmayla ilgili Türkiye verilerinin hazırlanması için de çalıştınız. Türkiye için sonuçlar ne durumda?

ACCA Türkiye olarak, bu küresel rapor kapsamında gerçekleşen anket çalışmasının Türkiye verilerini toplamak için Yatırımcı İlişkileri Derneği TÜYİD muhaseile birlikte çalıştık. Çalışmanın öne çıkan noktaları şöyle: Dünya genelinde araştırmada görüşlerini paylaşan katılımcıların %75’i muhasebe ve finans ekiplerinin iklim değişikliğiyle mücadelede kuruluşlarını desteklemek üzere ilgili süreçlere dahil olmasının önemli olduğunu belirtmektedir. Hem globalde hem de Türkiye’de katılımcıların %29’u iklim değişikliği hususlarının finansal karar vermede önemli bir rol oynadığı görüşünde. Globaldeki katılımcıların sadece %15’i, Türkiye’dekilerin ise %21’i kuruluşlarının 2050 yılına kadar net sıfır olmaya uyumlu hedefler belirlediğini söylüyor.

Net Sıfır hedefine ulaşması konusunda işletmenizi nasıl desteklemek istersiniz sorusuna global katılımcılar sırasıyla en çok iklim risk yönetimi, iklimle ilgili yenilik ve ticari fırsatlar ve iklim finansmanı alanlarında işletmelerine destek vermeyi tercih ettiklerini, Türkiye’deki katılımcılar ise sırasıyla iklim raporlaması, iklim veri analizi ve iklim değişikliği risklerine uyum konularında destek olmayı tercih ettiklerini ifade ediyor.

Önümüzdeki 3-5 yıl içinde globaldeki katılımcılar sırasıyla en çok iklim risk yönetimi, iklimle ilgili yenilik ve ticari fırsatlar ile iklim finansmanı alanlarında yardım edeceklerini, Türkiye’deki katılımcılar ise iklim değişikliği risklerine uyum, iklim raporlaması ve iklimle ilgili yenilik ve ticari fırsatlar ile ilgili alanlarda görev alacaklarını ön görüyor.

Globaldeki katılımcıların yalnızca %23’ü, Türkiye’dekilerin ise %40’ı iklim açısından temel performans göstergelerini iş stratejilerine ve/veya risk çerçevelerine entegre edildiğini ifade etmiş. İklim değişikliği konusunda kuruluşları desteklemek için gerekli bilgiye sahibi olduğunu düşünen muhasebe ve finans profesyonellerinin oranı globalde %57, Türkiye’de ise %65.

Cinsiyet eşitliği ve kadınların sorunları üzerinde de hassasiyetle durduğunuzu ve konuyu hem kendi mesleki alanınıza hem de küresel iklim değişikliğine bağladığınızı biliyoruz. Toplumsal cinsiyet konusunda neler yapıyorsunuz, neler düşünüyorsunuz özellikle de kendi meslektaşlarınız bağlamında?

Herkese fırsat eşitliği kurucu ilkemiz uyarınca kurulduğumuz 1904 yılından itibaren cinsiyet, renk, dil, din, ırk, milliyet ayrımı yapmadan muhasebe, finans ve yönetim alanlarında prestijli ve uluslararası kabul gören bir kariyer yapmak isteyen ve uygulama becerisine, yeteneğe ve azme sahip kişileri yetiştirmekteyiz. 1909 yılında ACCA üyeliğine alınan ilk kadın olan Ethel Ayres Purdie, bu üyelik ile dünyada muhasebe meslek kuruluşlarına kabul edilen ilk kadın muhasebe meslek mensubu oldu. Ethel’in elde ettiği bu başarı, kadın muhasebeciler için birçok çalışmaya da öncülük ederken ACCA’in de cinsiyet eşitliğini sağlamış bir kurum olmasında önemli bir başlangıç noktası olduğuna inanıyoruz. ACCA’in hem küresel bir muhasebe ve finans meslek kuruluşu olarak hem de işveren olarak cinsiyet eşitliğini sağladığını birkaç veri ile açıklamak isterim. ACCA’in yarım milyondan fazla olan adaylarının %56’sı, 233.000 üyesinin %46’sı kadın. ACCA’in tüm dünyada 52 ülkedeki 110 ofiste ve temsilcilikte çalışan 1.400’den fazla çalışanın %61’i kadın çalışanlardan oluşuyor.

ACCA, yönetici ve karar alma mekanizmalarında da önemli bölgesel ve uluslararası roller üstlenen kadın çalışanları ile birçok ilki gerçekleştirmiş bir kuruluş: ACCA genelindeki yönetici/liderlik pozisyonlarının %45’inde kadın liderler yer alıyor. ACCA’in Yönetim Kurulu’nun 6 üyesinden 4’ü kadın yöneticilerden oluşurken, 42 üyeden oluşan ACCA Konseyi’nde 24 kadın üye ile %59 oranında kadın üye temsili bulunuyor. 9 kişilik ACCA Konsey Yönetim Kurulu’nda da 5 kadın üye ile %56 oranında kadın üye temsili bulunuyor. Son olarak, ACCA tarihinde 5 kadın başkan ve 2008 yılından beri görevini başarıyla sürdüren Helen Brand ile birlikte 2 kadın İcra Başkanı görev aldı.

ACCA Türkiye yöneticisi olarak, geçtiğimiz günlerde Londra’da düzenlenen “İngiltere- Türkiye Yeşil Finansman Konferansı”na da katıldınız. Bize biraz toplantının gündemi ve oradaki tartışmalar konusunda bilgi verebilir misiniz?

Türkiye ve İngiltere COP26 hedefleriyle paralel şekilde Türkiye’de yeşil finans ekosisteminin geliştirilmesini desteklemek için 17 Mart tarihinde Londra’nın tarihi finans merkezi City of London’daki Mansion House’ta “İngiltere-Türkiye Yeşil Finansman Konferansı’nı düzenlendi. Hem Türkiye hem de Birleşik Krallık’tan üst düzey hükümet yetkilileri, yatırımcılar, şirketler, politika yapıcıları ve iş insanı derneklerinin katılım gösterdiği Konferans bünyesinde gerçekleştirilen panellerde, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum için geliştirilebilecek finansman araçlarından, Türkiye’nin yeşil dönüşüm projeleri ve programları için finansman imkanlarına kadar pek çok farklı konu ele alındı.

Sponsorlarından biri olduğumuz İngiltere-Türkiye Yeşil Finansman Konferansı’nda ACCA’in Sürdürülebilirlik Başkanı Emmeline Skelton, “Yeşil Finansın Yaygınlaştırılması: Düzenleyici En İyi Uygulamalar” (Mainstreaming Green Finance: Regulatory Best Practice) panelini yönetti.  İngiltere-Türkiye Yeşil Finansman Konferansı’nda, iklim değişikliği ve net sıfıra yolculuk hikayesinin kurumların stratejik planlama ve risk yönetimi süreçlerinin bir parçası olarak kapsamlı bir şekilde ele alınması gerektiğinin altı çizildi. Konferansta ayrıca iklim değişikliğinin fiziki etkilerinin şu anda Türkiye’de görülmekte olduğuna dikkat çekilerek, Dünya Bankası’ndan alınacak 3.2 milyar dolar tutarındaki kredi başta olmak üzere, iklim finansmanına yapılan yatırımların, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini azaltmak ve uyarlamak için kullanılmasının önemi vurgulandı. Konferansta iklim değişikliği ve net sıfıra yolculuğun, önümüzdeki on yıllarda Türkiye de dahil olmak üzere tüm ülke ekonomilerine önemli maliyetler getirirken, orta veya uzun vadede ekonomi genelinde kuruluşlar için de önemli riskler ve fırsatlar oluşturacağına da dikkat çekildi.

Yeşil tahviller, karbon fiyatlandırması ve karbon sınırı ayarlama mekanizmaları gibi finansal ve düzenleyici yeniliklerin, 2050 yılına kadar net sıfıra giden yolda davranışların belirlenmesinde önemli bir rol oynayacak olması da Konferansta öne çıkan hususlardan biri oldu. Konferansta ele alınan konular ışığında biz de, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bütün bu finansal ve düzenleyici yeniliklere hakim, iklim değişikliği ve net sıfıra dair risk ve fırsatların yönetimi hakkında bilgili, kurumlarının bu konulara dair karşılaştırılabilir, tutarlı bilgileri raporlayıp yatırımcılara paylaşabilecek tam donanımlı finans ve muhasebe profesyonellerine ihtiyacın artacağına ve muhasebe ve finans profesyonellerinin oluşturacağı iklim finansmanı iş modellerinin, iklim teknolojisi yatırımını içermesi gerektiğinin altını çizmek istiyoruz.

Eklemek, vurgulamak istedikleriniz?

İklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilirlik konuları, ACCA için olmazsa olmaz gündem konularıdır. ACCA’in tüm değerleri, amacı ve stratejisi BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile yakından ilişkilidir. ACCA, Aralık 2020 tarihinde Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına olan taahhütlerini uluslararası kamuoyu ile paylaştı.  2030’a kadar net sıfır karbon hedefine ulaşmayı veya diğer bir tabirle Net Sıfır olmayı taahhüt ettik.

İklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilirlik konuları hakkında ACCA olarak aday ve üyelerimize ihtiyaçları olan mesleki ve teknik eğitim ve desteği sağlarken, bu alanda bilgi ve becerilerini geliştirmek isteyen herkese sertifika programlarımızla yetkinlik oluşturmak konusunda destek oluyoruz. ACCA Ruhsat yolculuğunda sürdürülebilirlik, yeşil finans, biyoçeşitlilik etkisi,  paydaş raporlaması, hukuki riskler ve risk yönetimi, çevre vergileri hakkında değerlendirme,  karbon varlıklarına ilişkin finansal raporlamalar,  entegre raporlama, yeni iş modelleri, döngüsel ekonomi kapsamlı olarak yer almakta. ACCA Ruhsatı’na ilaveten Sürdürülebilirlik ve Entegre Raporlama Sertifika Programları, ACCA Sürdürülebilirlik Bilgi Sayfası ve küresel çapta gerçekleştirdiğimiz ve sektöre yön veren araştırmalarımız ile aday ve üyelerimize ve tüm finans ve muhasebe profesyonellerine iklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilirlik konularında ihtiyaçları olan mesleki ve teknik eğitim ve desteği sağlıyoruz.

ACCA üye ve adaylarının, sürdürülebilirlik, iklim değişikliği ile mücadele ve yeşil finansa dair güncel mesleki bilgi, beceri ve deneyimleri ile ülkemiz ve dünya ekonomisinin ve iş dünyasının yeşil dönüşümü, yeşil kalkınması ve yeşil finansmanın gelişiminin hızlandırılmasında önemli rollerde yer alacaklarına inanıyoruz.

About Post Author