Sanat ve Sürdürülebilirlik: Birbirinden Ayrılamaz bir Bütün

Kültür hem iklim değişikliklerinden etkilenen hem de iklim eylemini etkileyebilecek bir konumda. COP26’nın “Kültür ve İklim Dirençli Kalkınma” ve ICOMOS’un “Geçmişimizin Geleceği: Kültürel Mirası İklim Eylemine Dahil Etmek” raporlarından Birleşik Kentler ve Yerel Yönetimler Kültür Zirvesi’ne birçok çalışma, kültür ve iklim ilişkisinin göz ardı edilemez hale geldiğini gösteriyor.

Yazı: Burcu GENÇ

İklim eylemi, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SKA) 13’üncü hedefi. Aslında sürdürülebilirlik için iklim eylemi olmazsa olmaz. Eylemi peki şarkısız, sözsüz, slogansız düşünebilir misiniz? “Burçak tarlası” türküsünün söylenmediği bir kadın eylemi düşünemiyorsak eğer iklim eylemi için Londra sokaklarını kapatarak performans gösterileri yapan sanatçıları da düşünemeyiz. Sanat, eylemlerin bu kadar içindeyken 17 SKA’nın içinde kültüre, sanata dair tek referans 11’inci Amaç olan Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar’ın 4’üncü hedefinde yer alıyor: “Dünyanın kültürel ve doğal mirasını korumak için çabaları güçlendirmek.”

COVID-19 pandemisinden en çok yara alan meslek gruplarından biri sanatçılar. Türkiye’de sayısız sanatçı intihar ederken birçoğu hayatta kalabilmek için enstrümanlarını satmak zorunda kaldı. Pandeminin, iklim krizinin bir ön gösterimi olduğundan sürekli olarak bahsediyoruz. O zaman iklim krizinin sanata doğrudan etki edeceğini söyleyemez miyiz? İklim krizine karşı en etkili eylemin alışkanlık değişikliği olduğunu söylerken sanatın dönüştürücü gücünü göz ardı etmek ne kadar mantıklı?

İşte tüm bunlar, bu dosyanın hazırlanmasına vesile olan sorular oldu. Sanatsız bir toplumu, pandemiyi deneyimledikten, tanık olduktan sonra doğrudan sürdürülebilirliğin ve dolaylı olarak da iklim kriziyle mücadelenin başarısında sanatın ve kültürün önemi büyük.

Bununla ilgili olarak ise Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçevesi Sözleşmesi (UNFCCC) Taraflar Toplantısı’nda (COP26) İklim Mirası Ağı, (Climate Heritage Network) “Kültür ve İklim Dirençli Kalkınma” isminde bir rapor sunacak. Kültürel anlamda seslerin bir araya gelerek COP26’ya iletilmesini amaçlayan raporda temel bir çerçeve sunulacak. Rapora göre kültür sermayesi iklim krizine karşı mücadele edebilir ve yerel kaynakları kullanarak uyum sağlayabilir. Raporda 31 vaka çalışması bulunuyor. Rapor bulgularını ise İklim Mirası Ağı Koordinatörü Andrew Potts şu şekilde anlatıyor:

  • Kültür sektörü göz ardı edilemez. Kültür diğer sektörlere de katkı sunabilir.
  • Kültür, toplumun kırılganlıklarını daha iyi anlar ve anlatır.
  • Sektörel anlamda yeni işbirliklerinin geliştirilmesi gerekiyor.
  • Eşitliğe daha fazla önem verilmeli.
  • Ötekileşmiş toplumlara iklim adaleti ve adil dönüşüm getirilmeli.
  • Kayıp ve hasar fonları yaratılmalı.
  • Hangi anıtların/kültürel mirasların yükselen deniz seviyesine, aşırı iklim olayları sırasında kaybedileceği belirlenmeli.

Diğer yandan 2019’da Ulusal Anıtlar ve Sit Alanları Konseyi (ICOMOS) “Geçmişimizin Geleceği: Kültürel Mirası İklim Eylemine Dahil Etmek” isimli bir rapor yayımladı. İklim eylem planlarına gelince, dünyada, kültürü iklim eylem planına dahil eden tek örnek İrlanda’nınki. Bu planda da yalnızca arkeoloji ve tarihi binalar dahil edilmiş durumda.

Diğer yandan “Kültür, COP26’ya acil durum ilan ediyor” isimli bir imza metni hazırlandı. Kültür sektöründe iklim ve ekolojik acil durum ilan eden kişi ve kuruluşların imzaladığı metinde Paris Anlaşması’nın yetersiz olduğuna değinilirken politika yapıcılara hayal gücünü hareket geçirmeleri, yeni fikirler üretmeleri ve topluluklarla ilişki kurabilmek için kültür sektörüyle işbirliği yapmaları için çağrı yapılıyor. Kültür sektörü çalışanları da radikal hayal gücünü ve sistemsel değişimi harekete geçirmek için COP26’nın ötesine geçen iş ve eylem planları yapmaya davet ediliyor.

9-11 Eylül tarihlerinde İzmir’de gerçekleşen Birleşik Kentler ve Yerel Yönetimler (UCLG) Kültür Zirvesi’nde ise “Kültür İnsanlığın Geleceğini Kuruyor” isimli deklarasyon yayımladı. Deklarasyon, “bellek, miras, yaratıcılık, çeşitlilik ve bilgiye ilişkin çok sayıda amaç içeren, kültürü, yerel ve bölgesel kimliğin temel bir bileşeni, küresel dayanışmanın bir kolu, barış ve insan hakları için bir taşıyıcı olarak açıkça tanımlayan bir anlatı tarafından desteklenen” bir kültür hedefinin belirlenmesini öneriyor.

Önerilen makaleler