Dünya Tsunami Farkındalık Günü’nün Odağında Eşitsizliklerle Mücadele Var

Dünya Tsunami Farkındalık Günü

2030 yılına kadar dünya nüfusunun %50’sinin sel, fırtına ve tsunamilere maruz kalacak sahil bölgelerinde yaşaması bekleniyor. Bu nedenle Birleşmiş Milletler, Dünya Tsunami Farkındalık Günü kapsamında kırılgan gruplar başta olmak üzere dünya nüfusunun tamamının tsunamilere karşı dirençli hale gelmesine odaklanıyor. 

Nadir görünse de tsunamiler son derece yıkıcı sonuçlara yol açabiliyor. Geçen yüzyılda yalnızca 58 tsunami meydana gelmesine karşın 260,000’den fazla insan bu nedenle hayatını kaybetti. Her tsunami felaketi yaşandığında yaklaşık 4,600 kişinin yaşamını yitirmesi tsunaminin en fazla can kaybına yol açan doğal tehlike olduğunu gösteriyor. Öte yandan tsunamiler, özellikle kıyı şeridinde bulunan herkes için büyük bir tehdit oluşturmakla birlikte çocuklar, dezavantajlı bireyler ve yaşlılar gibi kırılgan gruplar için daha da tehlikeli hale geliyor.

“Dirençli Bir Gelecek İçin Eşitsizlikle Mücadele”

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Aralık 2015’te tsunamiye karşı hazırlıkların güçlendirilmesine yönelik küresel çabaları artırmak amacıyla 5 Kasım’ı “Dünya Tsunami Farkındalık Günü” olarak kabul etmişti. Dünya Tsunami Farkındalık Günü’nün 2023’teki teması ise Uluslararası Afetleri Azaltma Günü’nün temasını yansıtacak şekilde, “Dirençli Bir Gelecek için Eşitsizlikle Mücadele” olarak belirlendi.

Tema çerçevesinde gerçekleştirilecek faaliyetlerde tsunamiler ile eşitsizlikler arasındaki ilişkinin araştırılması hedefleniyor. Tema kapsamında, tsunamileri daha riskli hale getiren yoksulluk, eşitsizlik ve kırılganlık gibi etkenler hakkında farkındalığın artırılması için çalışmalar da yapılacak. Bu kapsamda; eşitsizliğin tsunamileri belirli nüfus grupları için nasıl daha tehlikeli hale getirebileceği; tsunaminin savunmasız insanları yoksulluğa sürükleyebileceği ve yaşanacak sonuçların eşitsizliği daha da derinleştireceği ele alınacak.

“Etkiler Sular Çekildikten Sonra Bile Uzun Süre Devam Ediyor”

Birleşmiş Milletler Afet Riski Azaltma Ofisi (UNDRR) Başkanı Mami Mizutori, “Yoksullar ve eşitsizlik ile karşı karşıya olanlar genellikle tsunamilerden en çok etkilenenler oluyor ve yarattığı etkiler sular çekildikten sonra bile uzun süre devam ediyor” dedi.

Mizutori, 2011 yılında Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunamide fiziksel dezavantajlı bireylerin nüfusun %7’sini oluşturmalarına karşın üç ildeki can kaybının ise %25’ini oluşturduğunu belirterek şunları söyledi: “Afetlerde eşitsizlikle mücadelenin amacı herkesin eşit şekilde etkilenmesini sağlamak değil, hiç kimsenin etkilenmemesini sağlamaktır. Bu, güvenlik açığının temel nedenlerini ele alarak başlar. Bu nedenle bu yılki Dünya Tsunami Farkındalık Günü’nü Dirençli Bir Gelecek için Eşitsizlikle Mücadele teması olarak belirledik. Şayet kimseyi geride bırakmayan, afet riskinin azaltılmasını sağlayacak bütün toplum yaklaşımını benimsemezsek hedeflediğimiz geleceğe ulaşamayız.”

NEAMWave 23 Tatbikatı

Kuzeydoğu Atlantik, Akdeniz ve bağlantılı denizleri çevresindeki ülkeler (NEAM), 6 ve 7 Kasım’da tsunami tatbikatı yapmaya hazırlanıyor. Tatbikat, Dünya Tsunami Farkındalık Günü’nden bir gün sonra başlayacak. NEAMWave 23 olarak adlandırılan tsunami tatbikatı ile ülkelerin hazırlık düzeylerini değerlendirmeleri ve bölgedeki tsunami riskine dikkat çekmeleri hedefleniyor.

Katılımcı ülkeler arasındaki koordinasyonunun geliştirilmesi tatbikatın bir diğer hedefini teşkil ediyor. Türkiye’nin de aralarında olduğu dokuz ülke bu yıl yapılacak tatbikat ile UNESCO’nun Hükümetlerarası Bilimsel Okyanografik Komisyonu tarafından sunulan 12 adımlı planını tamamlayarak “Tsunamiye Hazır” uluslararası sertifikasını almak için çalışacak.

NEAMWave 23 sırasında depremle tetiklenen tsunamilerin simülasyonları yapılacak. Ardından Tsunami Hizmet Sağlayıcıları tarafından tsunami ile ilgili zamanında ve doğru bilgi sağlama sorumluluğunu taşıyan organizasyonlar veya kuruluşlar tarafından mesajlar yayılacak. Oryantasyon oturumlarından başlayarak masa başında yapılan tatbikatlara, işlevsel tatbikatlardan okulların dahil olduğu gerçek tahliye tatbikatlarına kadar ülkelerin hazırlık seviyelerine göre çeşitli denemeler gerçekleştirilecek.

Önerilen makaleler