İliç’te Felaket Göz Göre Göre Geldi!

Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni’nde meydana gelen toprak kaymasında dokuz işçi toprak altında kaldı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 400 kişi ile bölgede arama-kurtarma çalışması yürütüldüğünü bildirdi.

Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni’nde toprak kayması meydana geldi. Maden ocağındaki incelemesinin ardından gazetecilere açıklamada bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, toprak kaymasının 13 Şubat Salı günü, saat 14.28’de meydana geldiğini anımsattı.

“Kayan Kütlenin Hacmi 10 milyon metreküp”

Cevherin konumlandırıldığı yığın liç alanından yamaç üzerinde önce kayma ve sonra çok hızlı akma şeklinde bir kütle hareketi meydana geldiğini belirten Bakan Yerlikaya, “Hareket yaklaşık 200 metre yüksekliğe sahip bir yamaç boyunca oldu. Kayan kütlenin toplam hacminin şimdilik hesaplarda 10 milyon metreküp olduğu, bu kütlenin de yaklaşık 800 metre kadar hareket ettiği ve hareket hızının ortalama saniyede 10 metre olduğu öngörülüyor” bilgisini paylaştı. Bakan Yerlikaya, ilk belirlemelere göre dokuz işçinin kayan kütlenin altında kaldığını ve işçileri arama-kurtarma çalışmalarının aralıksız devam etiğini aktardı.

Eski Başbakanlardan Binali Yıldırım da bölgede gazetecilere açıklama yaptı ve kayma alanının 300 dönümlük bir alana yayıldığını dile getirdi. Çalışmaların çok uzun sürebileceğini ima eden Yıldırım, Fırat Nehri’ne siyanür sızabileceği iddialarına ilişki soruya, “Kimyasal ayrı bir yerde tutuluyor” yanıtını verdi.

Devasa Toprak Yığınında “Siyanür ve Sülfürik Asit” İddiası

Fırat Nehri’ne doğru kayan devasa toprak yığınının, siyanür ve sülfürik asit ile yıkanmış malzemelerden oluştuğuna yönelik açıklamalar yapılıyor. Madenin nehre olan mesafesinin kuş uçuşu 300 metre olduğu kaydediliyor.

BBC Türkçe’nin haberine göre, Maden Mühendisleri Odası’nın eski başkanı Mehmet Torun, bu maden ocağıyla ilgili yıllardır pek çok uyarı yaptıklarını ancak dikkate alınmadığını belirtti. Torun, “Erzincan’da aktif bir fay hattı üzerinde olan ve Fırat Nehri’ne kuş uçuşu 300 metre mesafede bulunan bir altın işletmesinin çok tehlikeli olduğunu söylemiştik” dedi.

“Bu felaket göz göre göre gerçekleşti. Bu bir cinayet çünkü bilerek yapıldı” diyen Torun, şunları söyledi: “Birileri para kazanacak diye bu ülkenin baştan aşağı zehirlenmesine izin verildi. İki yıl önce de siyanür sızıntısı olduğunda bir ceza kesildi ancak cezadan sonra şirket hemen iki kat kapasite artışına gitti.”

“Korkunç bir Çevre Felaketi”

Fırat Nehri’ne doğru kayan devasa toprak yığınının, siyanür ve sülfürik asit ile yıkanmış malzemelerden oluştuğunu anlatan Torun, korkunç bir çevre felaketinin yaşandığına dikkat çekti: “Yıllardır o dağ patlatıldı, içinden altın çıkarıldı, üst üste yığıldı ve atıklar, aynı çöp dağı gibi bir kenara yığıldı. Şimdi siyanürle yıkanmış bu devasa kütle Fırat Nehri’ne doğru akıyor.

“Korkunç bir çevre felaketi. Binlerce yıldır Mezopotamya’yı sulayan nehri resmen zehirliyoruz. Sızıntı olmamasına inanmak isterim ama ne kadar güvenebiliriz bilemiyorum.”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, akan malzemenin Fırat Nehri’ne ulaşmasını engellemek amacıyla Sabırlı Deresi’nin Fırat Nehri’ne ulaştığı yerdeki menfezlerin kapatıldığını söyledi.

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Dursun Kahraman, “Sabırlı deresini kapattıklarına göre demek ki dereye, toprağa ve yeraltı sularına da bulaştı. Peki, bu alanın temizliği nasıl yapılacak?” diye sorarak orada tarım ve sulama yapıldığını, aynı zamanda yurttaşların yeraltı kuyularını kullandıklarını belirtti.

“Videoya Göre ya Madenin Projesinde ya da Uygulanmasında Hata Var”

Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel ise “İlk bilgilere göre toprak ne yazık ki ocağın içine doğru kayıyor. Kaybolan kişilerin toprak altında kaldığını düşünüyoruz. Dokuz kişinin kaybolduğu söyleniyor ama biz artmasından korkuyoruz” şeklinde konuştu.

Yüksel, bölgeden paylaşılan videoya bakıldığında ya madenin projesinde ya da uygulanmasında bir hata olduğunu, bunun basit bir doğa olayıyla açıklanamayacağını söyledi.

“Bilim ve teknik yapılması gerekenleri çözmüştür ama bunun kâr hırsıyla uygulanmaması kabul edilemez” değerlendirmesinde bulunan Yüksel, kayan yığının içinde siyanür olduğunu aktardı. Bunun çevreye bir risk oluşturduğunu vurgulayan Yüksel, bu riskin boyutlarını anlamak için çalışma yapılması gerektiğini ifade etti.

Olayın yaşandığı yer Fırat Nehri’ne 350 metre uzaklıkta bulunuyor. Çöpler Altın Madeni, Türkiye’deki en büyük altın madenleri arasında yer alıyor.

Anagold Madencilik’in internet sitesindeki bilgiye göre Çöpler Altın Madeni’ni bu şirket işletiyor. Sitede, 2000 yılında kurulan şirketin Kanada merkezli SSR Madencilik ve Türkiye merkezli Lidya Madencilik şirketlerinin ortaklığında faaliyetlerine devam ettiği belirtiliyor.

Çöpler Altın Madeni’nin %80’inin SSR Madencilik ve %20’sinin Lidya Madencilik’e ait olduğu bu şirketlerin internet sitelerindeki bilgilerden anlaşılıyor. Lidya Madencilik’in, Çalık Grubu ile Alacer Gold ile iş birliğinde 2010 yılında faaliyetlerine başladığı da şirketlerin sitesinde yer alan bir diğer bilgi.

Anagold Çöpler Altın Madeni’nden yapılan açıklamada ise “yığın liç alanında” meydana gelen toprak kaymasından sonra bölgedeki çalışanlarla “ivedilikle” iletişime geçildiği, acil durum planının devreye sokulduğu ve kamu kurumlarına bilgi verildiği belirtildi. Şirket, gerekli merciler ve kamuoyunu gelişmelerle ilgili bilgilendireceğini kaydetti.

TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Başkanı İrfan Türkkolu, İliç’teki faciada ‘göçük altında kalan madencilerin sayısının resmi rakamın beş katı olduğu’ yönünde bilgi aldıklarını söyledi.

T24’ten Ege Vural Hükümdar’a konuşan TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Başkanı İrfan Türkkolu “Heyelan olmadan önce dahi yetkilileri defalarca uyardık, açıldığı zamandan beri bölge sağlığını tehdit eden bir madendi” dedi.

Yetkililer tarafından yapılan kayıp sayısı açıklamasının gerçeği yansıtmadığını belirten Türkkolu, “Açıkçası bize gelen açıklamalar resmi rakam ile uyuşmuyor, göçük altında kalan madencilerin resmi rakamın beş katı olduğu yönünde bir bilgi geldi bize” dedi. Arama ve kurtarma çalışmalarına katılacak olan ekiplerin mutlaka eğitimli kişiler olması gerektiğinin altını çizen Türkkolu, başka faciaların önüne geçilebilmesi için hızlı ve profesyonel müdahalenin olması gerektiğini vurguladı.

“Kaç Kere ‘Kapatılsın’ Dedik

Madenin zararları ve kapatılması gerektiği konusunda yetkililerin defalarca uyarıldığını belirten Türkkolu “Sadece şimdi değil, açıldığı zamandan bu yana bölge sağlığını tehdit eden bir madendi. Kaç kere kapatılması gerektiğini söylesek de yetkili kişiler maalesef madenin kapasitesini artırarak bize cevap verdiler” dedi.

Maden Daha Önce de Gündemdeydi

Erzincan Valiliği Haziran 2022’de siyanür taşıyan boru hatlarında meydana gelen bir arıza nedeniyle 20 metreküplük bir sızıntı yaşandığını duyurmuştu. Bunun ardından şirketin faaliyetleri geçici süreliğine durdurulurken 16 milyon 441 bin TL ceza kesilmişti.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) bu madendeki kapasite artışı projesine verilen Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu’nun iptal edilmesi için bir dava açmıştı.

TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül “Ortaya çıkan somut çevresel etkiler ve riskler göz önünde bulundurularak, bilimsel ve hukuksal açıdan birçok sorun barındıran ÇED olumlu kararının ve telafisi imkânsız zararlara neden olacağı açık olan kapasite artırımı işleminin acilen iptal edilmesi, durdurulması ve işletmenin kapatılması hayati öneme sahiptir” demişti.

Türk Tabipleri Birliği de konuyla ilgili bir açıklama yapmış, “Çöpler Altın Madeni İşletmesi acilen kapatılarak binlerce ton tehlikeli atığın, liç yığınlarının, pasa dağlarının bilimsel yöntemlerle zararsız hale getirilmesi gerek” ifadelerini kullanmıştı.

Söz konusu madene 2022 yılında siyanür sızıntısı nedeniyle en üst sınırdan çevreyi kirletme cezası kesilmişti.

Maden işletmesinin %80’inin sahibi olan Kanadalı SSR şirketinin hisseleri de büyük düşüş yaşadı. Toronto Borsası’nda işlem gören SSR hisseleri %50 değer kaybetti. Hisse senetlerinin değer kaybı, şirketin değerinde 1,3 milyar dolarlık bir düşüşe neden oldu.

Önerilen makaleler