İklim

Türkiye’nin İlk Karbon Nötr Moda Markası: “Voiterra”

Türkiye’nin ilk karbon nötr moda markası olan Voiterra’dan Bartu Özcan, mevcut düzenden rahatsız oldukları için alternatif bir moda markası oluşturduklarını belirtiyor ve ekliyor: “Kıyafetlerimizin arkasındaki çevresel ve sosyal etkiyi sorgulayan bir toplumsal bilinç oluşmasına katkıda bulunmak istiyoruz.”

Röportaj: Burcu GENÇ

Voiterra’dan bize kısaca bahsedebilir misiniz? Neden karbon nötr olmak istediniz?

Voiterra, dünya üzerindeki etkimizi keşfetmemiz ile ilgilidir. Karbon nötr bir marka olarak, her şeyi daha farklı, basitçe şeffaf olarak yapmak için çabalıyoruz. Tüketicileri daha fazlasını keşfetmeye, havalı ve aynı zamanda bilinçli bir şekilde giyinmeye ve birlikte yeni nesil bir hareket yaratmaya davet ediyoruz.

Voiterra olarak sertifikalı sürdürülebilir materyallerden üretilmiş, yüksek kaliteli ve uzun ömürlü kıyafetleri tüketicilerin beğenisine sunuyoruz. Bunu ise sadece çalışma koşullarında adilliğe inanan ve küresel sertifikalara sahip üreticilerle çalışarak yapıyoruz. Şu anda kendi internet sitemiz ve çeşitli pazaryerleri üzerinden ürünlerimizin satışına devam ediyoruz.

“Markanın kurulma yolculuğunun başlangıcı bizim bireysel olarak en temel ihtiyaçlarımızdan birisi olan kıyafetlerimizin bize ulaşana kadar geçirdiği yolculuğu ve arka plandaki çevresel ve sosyal etkiyi merak edip sorgulamamızla başladı.”

Markanın kurulma yolculuğunun başlangıcı bizim bireysel olarak en temel ihtiyaçlarımızdan birisi olan kıyafetlerimizin bize ulaşana kadar geçirdiği yolculuğu ve arka plandaki çevresel ve sosyal etkiyi merak edip sorgulamamızla başladı. Bu sorgulama da bizi mevcut düzende rahatsız olduğumuz bazı gerçeklerle yüzleşmeye ve alternatif bir çözüm üretmeye itti. Kurmayı planladığımız sistemde sertifikalı sürdürülebilir ham maddeler kullanmanın ötesinde çevresel ve sosyal faydayı nasıl sağlayabiliriz diye düşünürken karbon nötr olabilme fikri üzerine düşünmeye başladık. Destek olduğumuz projelerle ürünlerimizin karbon salımlarını dengelemenin ötesinde çeşitli yerel toplulukların sosyal problemlerinin çözümünü de katkı sağlayabilmek bizi bu yolculuğa çıkma konusunda motive etti.

Türkiye’nin ilk karbon nötr tekstil markası olarak üretiminizden salınan seragazlarını nasıl nötrlediğinizi anlatabilir misiniz?

Moda endüstrisinin mevcut işleyişinin ekosisteme verdiği zarar her geçen gün giderek artıyor. Fosil kaynaklardan elde edilen ham maddelerin yoğun olarak kullanıldığı moda endüstrisi, sebep olduğu karbon salımından dolayı küresel ısınmaya sebep olan etmenlerin başında yer alıyor. Karbon nötr yolculuğumuzu 3 adımda özetleyebilirim:

Karbon salımını düşürmenin en etkili yollarından birisi, çevresel etkisi düşük hammadde tercihinden geçiyor. Voiterra olarak, sertifikalı organik ve geri dönüştürülmüş pamuk tercih ederek konvansiyonel pamuğa göre daha az seragazı salımına sebep oluyoruz. Devamında ise partnerimiz Greenstory tarafından uluslararası standartlara uygun bir şekilde ürünlerimizin Yaşam Döngüsü Analizi (LCA) kapsamında etkileri hesaplanıyor. Böylece her bir ürünümüzün üretim ve lojistik süreçleri kapsayacak şekilde atmosfere ne kadar seragazı salımı yapıldığı verisine ulaşmış oluyoruz. Son adım olarak ise ürünlerimizin karbon salımına karşılık gelen miktar kadar karbonun atmosfere salınmasını dengelemek amacıyla farklı kategorilerde projelere destek oluyoruz. Bu projeler “Gold Standard” gibi üçüncü parti kuruluşlar tarafından sertifikalandırılmış projelerdir. Temiz içme suyuna erişim, ağaçlandırma ve yenilenebilir enerji gibi çeşitli kategorilerde katkıda bulunduğumuz projeleri ve ne kadar salımın dengelendiğini şeffaf bir şekilde paydaşlarımız ile paylaşıyoruz.

Tekstil sektörünün karnesi bildiğiniz gibi çevre ve iklim konusunda çok iyi değil. Bu sebeple büyük markalar son dönemlerde bu imajı değiştirmek için birçok farklı çalışma yapıyor. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? İşe başlarken lokal olmaya özen göstermenizin sebebi biraz bu muydu?

Büyük markaların çevresel etkilerini iyileştirmek için attıkları adımları değerli buluyorum çünkü bizim gibi yeni markalara kıyasla oldukça büyük etki alanlarına sahipler. Moda endüstrisinin belirtilen global hedeflere ulaşabilmesi için üretim hacmi bakımından sektörün öncü markalarının dönüşümü kritik bir rol oynuyor.

Ancak, buradaki önemli noktalardan birisi atılan adımların somut etkilerinin şeffaf bir şekilde ölçümlenmesi ve verilen hedeflere ulaşılabilmesi adına sürekli olarak performans takibinin yapılabilmesi. Bir diğer önemli husus ise tüketicilerin atılan adımlar konusunda doğru bilgilendirilmesi. Örnek vermem gerekirse, ürünlerinde sürdürülebilir ham madde kullanımı arttırmak yönünde adım atan bir markanın kullandığı ham maddeleri üçüncü parti kuruluşlarca sertifikalı olarak seçmesi şeffaflığı ve tüketici güvenini artıracaktır.

Sertifikalı ham madde kullanımı ile doğal kaynak tasarrufunuzdan ne kadar karbon salımını engellediğinize kadar şeffaf bir şekilde ölçümleyebilirsiniz. Değişen tüketici davranışlarına da cevap verebilmek adına atılan adımlar konusunda markaların hesap verilebilirliğinin ve dürüstlüğünün önemli bir dinamik olduğuna inanıyoruz.

Hızlı moda anlayışının yaygınlaşması ile beraber moda endüstrisindeki tedarik zincirlerinin de gittikçe uzadığını biliyoruz. Bu durum ise endüstrinin küresel karbon salımlarında %10’luk bir paya sahip olmasının en önemli sebeplerinden birisi. Bu yüzden tüm değer zincirimizde yer alan tedarikçilerimizin yerel olmasına ve lojistik ile kat edilen mesafeyi en kısa düzeyde tutmaya çaba gösterdik. Böylece ürünlerimizi sebep olduğu karbon salımı miktarlarını da limitlemeyi hedefledik.

Müşterilerinizden aldığınız geri bildirimler nasıl?

Bizden alışveriş yapan müşterilerimiz, internet sitemizde yer alan detaylı bilgileri incelediklerini ve aldıkları ürünlerin yolculuğu hakkında bilgi sahibi oldukları için farklı bir deneyimin parçası olduklarını belirtiyorlar. Tercih ettikleri ürünlerin diğer alternatiflere kıyasla sağladıkları avantajları şeffaf bir şekilde gördüklerini ve aslında ufak bir tercih ile fark yaratabileceklerinin farkına vardıklarını söylüyorlar.

Sitemizden alışveriş yaptıklarında isimlerine özel gelen ve onlar adına hangi projelere ne kadar katkıda bulunduğumuzu şeffaf bir şekilde açıklayan karbon nötr sertifikalarını sosyal medya üzerinden paylaştıklarını görüyoruz. Her bizi etiketlediklerini gördüğümüzde heyecanımız ve motivasyonumuz kat ve kat artıyor!

Önümüzdeki dönemdeki çalışmalarınız nasıl olacak? Hangi uluslararası sertifikasyonları kullanıyorsunuz?

Kuruluşumuzdan itibaren sürdürülebilirlik ile iş stratejimizi entegre olarak konumlandırdık. Böylece attığımız ve atacağımız her adımın dört temel marka değerimizle (Bilinçli, Karbon Nötr, Şeffaf, Kaliteli) her zaman uyumlu olmasını sağlıyoruz. Güçlü ve sağlam temellere oturttuğumuz sürdürülebilirlik alanındaki değer önerimizi, çeşitli tasarımcılarla işbirliği yaparak geliştirmeyi hedeflediğimiz yaratıcı tarafımız ile geniş kitlelere yaymayı hedefliyoruz. Hem tasarım hem de ürün çeşitliliği anlamında kendimizi geliştirebilmek önümüzdeki dönemdeki en büyük hedefimiz. Ayrıca, kurumsal işbirlikleri ile organizasyonların karbon-nötr yolculuklarına yardımcı olacak, çalışanların hayatlarına dokunacak ve temel bir ihtiyaç üzerinden bu hikayeyi içselleştirmelerini sağlayacak çözümler üretmeyi hedefliyoruz.

“Hem bireysel tüketici hem de kurumsal tarafta sunduğumuz çözümlerle en temel ihtiyaçlarımızdan birisi olan kıyafetlerimizin arkasındaki çevresel ve sosyal etkiyi sorgulayan bir toplumsal bilinç oluşmasına katkıda bulunmak istiyoruz.”

Hem bireysel tüketici hem de kurumsal tarafta sunduğumuz çözümlerle en temel ihtiyaçlarımızdan birisi olan kıyafetlerimizin arkasındaki çevresel ve sosyal etkiyi sorgulayan bir toplumsal bilinç oluşmasına katkıda bulunmak istiyoruz. Bizi aslında en çok heyecanlandıran kısım da tam burası, artan bilinç ile beraber sektörel değişimi tetikleyen oyunculardan birisi olabilmek. Bu amacımızı paylaşabileceğimiz ve beraber öğrenebileceğimiz Dünyaya Faydalı Şirketler (Benefit Corporations-B-Corps) gibi oluşumların parçası olabilmek adına süreçlerimizi yürütüyoruz.

Önümüzdeki dönemde aynı zamanda entegre raporlama yapmak ve dolayısıyla tüm etkimizi şeffaf ve ölçülebilir bir şekilde paylaşmak planlarımız arasında. Bu raporlamayı yaparken de mutlaka GRI gibi uluslararası bir raporlama standardına uygun şekilde yapmayı planlıyoruz.

Bütün süreçlerimizde bilinçli üretimi garanti altına alabilmek adına tedarikçilerimizin tamamını Global Organic Textile Standard (GOTS) ve Global Recycle Standard (GRS) sertifikalarına sahip üreticiler arasından seçiyoruz. Aynı zamanda, moda endüstrisi içerisinde yer alan bireylerin zorunda kaldığı kötü çalışma koşullarını kesinlikle reddediyoruz. Bu doğrultuda değer zincirimizde yer alan tedarikçilerimizin sosyal denetimden geçtiğine ve bunu SEDEX sertifikası ile kanıtladığına dikkat ediyoruz. Bu sertifikaların ortaya koyulan değer önerilerinin altını doldurabilmek adına önemli olduğuna inanıyoruz.

 

About Post Author