#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
Entegre

Yeni Rapor: Sürdürülebilirlik İş Modellerine Entegre Edilmeli

Yeni yayımlanan bir rapora göre; Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika’daki (EMEIA) şirketlerin yönetim kurullarının karşı karşıya olduğu en büyük zorluklar artan jeopolitik değişkenlik ve ekonomik belirsizlik. Bölgedeki yönetim kurullarının sürdürülebilir iş modellerine geçiş konusunda etkin bir strateji benimsemesi gerektiğini gösteren rapor, ayrıca yönetim kurullarının sürdürülebilirliği iş modellerine daha fazla entegre etmek için öncelikli olarak strateji geliştirmesi gerektiğine de işaret ediyor.

Uluslararası danışmanlık hizmetleri şirketi EY; yönetim kurullarının önceliklerine ve 2025 yılı boyunca şirketlerini nasıl daha ileriye taşıyabileceklerine yönelik EMEIA Yönetim Kurulu Öncelikleri 2025 Raporu’nu yayımladı. Raporda, bu yıl yönetim kurullarının odaklanması gereken alanlar içerisinde; jeopolitik değişkenlikler, yetenek ve iş gücü, teknoloji ve dijital dönüşüm, siber güvenlik, sürdürülebilirlik entegrasyonu, uyumluluk zorlukları ve düzenleyici gerekliliklerin öne çıktığı görülüyor.

Jeopolitik Değişkenlikler ve Ekonomik Belirsizlik En Büyük Zorluklar

Rapor; Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika’daki (EMEIA) şirketlerin yönetim kurullarının günümüzde karşı karşıya olduğu en büyük zorluğun artan jeopolitik değişkenlik ve ekonomik belirsizlik olduğunu belirtiyor. Yeni hükümetlerin gerçekleştirdikleri politika, değişiklikleri ekonomik rekabet ve egemenlik, tedarik zinciri sorunları gibi konular gündemde yer almaya devam ediyor. Bu jeopolitik bağlam, EMEIA bölgesindeki şirketler için kritik ve tahmin edilmesi zor finansal riskler oluşturuyor. Rapora göre; 2024’ün son çeyreğinde enflasyon, ekonomik durgunluk ve faizler en yüksek risk öncelikleri arasında sıralanırken anket katılımcılarının %21’i de bunları en önemli üç risk önceliği arasında gösteriyor.

Bu doğrultuda yönetim kurulları; jeopolitik belirsizlik ortamında yol alırken finansal dayanıklılığın korunabilmesi için stratejilerini yeniden şekillendirebilir. Jeopolitik faktörler nedeniyle tedarik zincirinde meydana gelebilecek kesintilere ilişkin riskleri değerlendirebilir. Bununla birlikte mevcut jeopolitik ortamın sunduğu fırsatları ve belirli sektörlerde yerel üretime yönelik politikalardan yararlanma fırsatlarını da göz önünde bulundurabilir.

İstihdam Ortamı Dönüşüyor

EMEIA bölgesindeki şirketler için uzaktan ve hibrit çalışma modelleri, teknolojik gelişmeler ve deneyimli çalışan eksikliği gibi bazı önemli eğilimler istihdam ortamını dönüştürürken, çeşitli fırsatlar ve zorlukları da beraberinde getiriyor. Ayrıca, günümüzde Z kuşağının günden güne iş gücü içerisinde daha fazla yer alması gibi demografik değişimler de bu dönüşümü etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Rapora göre, yetenek bulma zorlukları ve beceri eksiklikleri ile mevcut çalışanların elde tutulması ikinci en yüksek risk önceliği olarak vurgulanırken, anket katılımcılarının %19’u da bu konuyu ilk üçe koyuyor. Dolayısıyla yetenek çekme ve elde tutma konularının, 2025’te yönetim kurulları için önemli bir öncelik haline geldiği görülüyor.

Gelecekteki iş gücünü şekillendirmek için yönetim kurulları; ilk olarak göç eğilimleriyle birlikte, teknolojinin iş gücü üzerindeki etkisini ve değişen istihdam ortamını anlamaya çalışabilir. Şirketin hedefleriyle uyumlu, çevik, etkili ve geleceğe dönük bir iş gücü stratejisi oluşturabilir. Özellikle yapay zeka ve sürdürülebilirlik gibi önemli iş alanlarındaki beceri eksikliklerini kapatabilmek için yatırım yapabilir. CEO ve diğer üst düzey yöneticiler için iş gücü hedefleri belirleyebilir, yönetici maaşları için yetenek yönetimini önemli bir performans göstergesi haline getirebilir.

İş Dünyası Yeniden Şekilleniyor

Yapay zeka (AI) ve yeni nesil teknolojiler hızla gelişirken iş dünyası yeniden şekilleniyor ve şirketler de bu alanda daha fazla düzenleyici gerekliliklerle karşı karşıya kalıyor. Bu kapsamda yönetim kurulları için yapay zeka uygulamalarının şirket stratejisiyle uyumu, yeni AI araçlarının mevcut stratejiyi destekleyip desteklemediği gibi konuları gözden geçirmesi önem taşıyor. Şirketlerin başarılı olmak için katma değer sağlayan yapay zeka destekli ürünler ve hizmetler geliştirmesi gerekiyor. Aynı zamanda siber güvenlik ve veri gizliliği için de dijital dayanıklılık konusu ön plana çıkmaya devam ediyor.

Yönetim kurulları öncelikli olarak; şirketin günümüzdeki ve gelecekteki olası risk ve fırsatlara etkili bir yanıt vermesi için yapay zeka ve dijital stratejilerini tekrar gözden geçirebilir. Büyüme odaklı deneyselliği ve kontrollü riskler almayı teşvik ederek şirket içerisinde bir inovasyon kültürü oluşturabilir. Şirketin yapay zeka stratejisini geliştirmek, bu alandaki düzenlemelere karşı uyumunu denetlemek ve süreçleri kontrol etmek için çeşitli yapay zeka odaklı rol ve sorumlulukları organizasyona dahil edebilir.

Sürdürülebilir İş Modellerine Geçişte Etkin Bir Strateji Benimsenmeli

EMEIA bölgesindeki yönetim kurullarının, sürdürülebilir iş modellerine geçiş konusunda etkin bir strateji benimsemesi gerekiyor. Şirketler sürdürülebilirlik konusunda büyük hedeflere sahip olsa da EY’ın yakın zamanda gerçekleştirdiği bazı analizlere göre, finans liderlerinin sadece %47’si şirketlerinde sürdürülebilirliğe öncelik verebileceğini söylüyor. Ayrıca dünya çapındaki büyük şirketlerin ancak yarısından azının (%41) iklim değişikliğinin hafifletilmesi için bir geçiş planı yayımladığını belirtiyor. Bunun nedenleri arasında; şirketlerin hassas ticari bilgileri ifşa etme endişesi, yüksek yatırım seviyesi ve belirsiz düzenleyici ortam sıralanabilir.

Bu doğrultuda, yönetim kurulları sürdürülebilirliği iş modellerine daha fazla entegre etmek için öncelikli olarak strateji geliştirebilir. Sürdürülebilirlik hedeflerini ücret ve performans değerlendirmelerine dahil edebilir. Sürdürülebilirlik verilerinin hem düzenleyicilerin standartlarını hem de paydaşların beklentilerini karşılaması sağlanarak yeşil aklama ve itibar kaybı risklerini azaltabilir. Sürdürülebilirlik raporlaması için gerekli olan teknolojinin ve sistemin doğru çalışıp çalışmadığını kontrol edebilir.

Dünyadaki Sürdürülebilirlik Düzenlemeleri Farklılıklar Gösteriyor

Yönetim kurulları hem yerel hem küresel çapta sürekli gelişen ve karmaşık olan bir ortamda bulunuyor. Bu nedenle, geniş kapsamdaki düzenleyici risklere yönelik etkili bir strateji sağlanması gerekiyor. Dünyadaki sürdürülebilirlik düzenlemelerinin farklılıkları nedeniyle, şirketlerin daha basit düzenlemelere sahip pazarlardaki rakiplerine karşı rekabet avantajı elde etmesinin zorlaştığı görülüyor. Bu durum, küresel ölçekte faaliyet gösteren kuruluşlar için eşit olmayan bir ortam yaratırken yönetim kurullarının da ele almak zorunda olduğu stratejik bir zorluk olarak öne çıkıyor.

Bu doğrultuda, yönetim kurulları EMEIA’da ve diğer bölgelerdeki düzenleyici gelişmeleri takip edip güncel kalarak, bu gelişmelerin şirket üzerindeki etkileri, olası senaryoları ve şirketin nasıl yanıt vermesi gerektiği gibi konuları değerlendirebilir. Ayrıca düzenleyici uyumluluk süreçlerini, iş gücünün yeni düzenlemeler konusunda nasıl şekillendiğini, hangi politika ve prosedürlerin uygulandığını inceleyebilir.

Rapora göre yönetim kurullarının 2030 yılına kadar uyum alanında dikkat etmesi gereken öncelikler ise seçici küreselleşme, çok kuşaklı iş gücü, yapay zeka destekli dönüşüm, değer sağlama ve regülasyonlar olarak sıralanıyor.