#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

“Türkiye’de Elektrikli Araçların Yolunu Yeşil Mutabakat Çiziyor”

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen “Dünyada ve Türkiye’de Elektrikli Araçlar Görünümü” konferansında “Türkiye Elektrikli Araçlar Görünümü” raporunun lansmanı yapıldı.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol, “Dünyada elektrikli araçlar konusunda hızlı bir gelişim görülüyor. 2018-2019 döneminde dünyada satılan her yüz arabanın iki tanesi elektrikli arabaydı. Bugün bunun %2’den %10’lara yaklaştığını görüyoruz. Elektrikli otomobil üretimindeki en önemli kalemlerden biri de batarya. Mevcut kapasitede 2030 yılına kadar 10 katı kadar bir büyüme bekleniyor” dedi.

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün, “Yeşil Mutabakat bize net bir tarif yapıyor ve ülkeler de bunun altına imza atıyorlar. OSD üyelerinin birçoğu 2030 yılı geldiğinde otomobil üretimlerinin neredeyse tamamını elektriğe çevirmiş olacaktır. Çünkü Türkiye otomotiv sanayi, %85’in üzerinde Avrupa’ya ihracat yapıyor. Önce otomobiller, hemen ardından hafif ticari araçlar, hemen ardından da kamyonlar ve otobüsler gelecek” şeklinde konuştu.

IICEC Direktörü Bora Şekip Güray, Türkiye Elektrikli Araçlar Görünümü raporunda yer alan Yüksek Büyüme Senaryosuna göre; 2030 yılında elektrikli araçların yeni satışlarda üçte birin üzerinde paya ve toplam elektrikli araç parkının 2 milyona ulaşması durumunda, Türkiye’nin petrol faturasında 2,5 milyar dolar tasarruf sağlanabilmesinin mümkün olabileceğini söyledi.

Elektrikli Araçlarda Hızlı Gelişim

Fatih Birol, “İklim sorununu çözmenin ana yolu, enerji sektörünü temiz bir hale getirmek. Bu konuda önemli adımlar atılıyor. En önemli adım geçen ay Glasgow’da neticelendi. Tüm ülkeler önümüzdeki yıllarda emisyonları sıfıra getirmek için taahhütte bulundular. Dünyada yeni bir enerji sistemi ufukta görüldü. Yeni bir enerji sistemi kuruluyor. Yenilenebilir enerji hidrojen, elektrikli arabalar, dijitalleşme, nükleer. Bunların hepsinde önemli adımlar atılıyor. Dünyada elektrikli araçlar konusunda hızlı bir gelişim görülüyor. Benim hem ABD Enerji Bakanı hem Ulaştırma Bakanı hem de oradaki bütün büyük CEO’ları ile yaptığım konuşmalardan çıkarttığım sonuç; bunun dalga dalga geleceği yönünde. Birkaç hafta önce dünyanın en büyük 20 araba üreticisinin CEO’larıyla yaptığım toplantıda 18’i, 2030 itibariyle elektrikli arabaların esas ana üretim alanı olacağını düşündüğünü belirtti” dedi.

En Önemli Konu Batarya Teknolojisi

Birol, batarya sorunu üzerine ise şunları söyledi: “Elektrikli otomobil üretimindeki en önemli kalemlerden birini batarya oluşturuyor. Mevcut kapasitede 2030 yılına kadar 10 katı kadar bir büyüme bekleniyor. Özellikle lityum iyon bataryalarda Avrupa’dan Asya’ya, Asya’dan Amerika’ya kadar ciddi bir artış var. Kritik madenlere imalat sırasında ihtiyaç var. Bunlardan bir tanesi lityum, bir tanesi manganez, diğer bir tanesi ise kobalt. Bunların hepsi dünyanın birçok yerine dağılmış durumda. Ama dörtte üçü sadece birkaç ülkede odaklanmış durumda. Bunu, enerji arz güvenliğinden ayrı tutmak mümkün değil. Kritik minerallere bağımlılık ciddi bir sorun. Ayrıca sadece minerallerin nerede olduğu değil, nerede işlendiği de önemli. Şu anda rafine kapasitesinin %90’ı tek bir ülkede, yani Çin’de. Birçok ülke, Uluslararası Enerji Ajansı önderliğinde yeni bir kritik enerji arz güvenliği sistemi kurmak için birbirleri ile müzakere ediyorlar…Yeni arz politikaları üretim politikaları ile talep arasında zamanlama sorunu olabilir. Talep biraz daha yüksek olup fiyatları yukarı çıkartabilir. Böyle bir riski şu anda ön görmek mümkün.”

“Oyunun Kuralları Değişiyor”

TOGG CEO’su Gürcan Karakaş da elektrikli araçlara dünyanın bakışı konusunda, “Dünyada oyunun kuralları değişiyor. Özellikle enerji sektörü, otomobil dünyası ve teknoloji dünyası üçgeni arasında kurallar değişmekte. Teknoloji olarak, elektrikli araçları ilgilendiren kısmında bazı kaygı ve sorunlar çözülmüş durumda. Maliyetler hızla düşüyor, menzil kaygısı çözülmüş durumda. Ayrıca hızlı şarjla artık, yarım saatin altında bataryanın %80’nini rahatlıkla şarj edebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

“Yeşil Mutabakatla Birlikte Net Bir Tarif Yapıldı”

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün ise, Pandemi koşulları nedeniyle sıkıntılı bir süreçten geçen otomotiv sektörüne Yeşil Mutabakatla birlikte net bir tarif yapıldığını ve sektörde enteresan gelişmelerin görüleceği bir sürece girildiğini kaydetti. Otomotiv sektörünün Türkiye’de milli gelirin %5’inden fazlasını ürettiğini belirten Haydar Yenigün, şöyle konuştu:

“2 milyon civarında kapasite var ki, önümüzdeki 1-2 yıl içinde bunun 2,5 milyona çıkacağını öngörüyoruz. Bizim, bu kurulu olan 2 milyon kapasitemizin %85’i ihraç ediliyor. 6,8 milyar dolarlık bir dış ticaret fazlası veriyoruz. Bunu sürdürebilmek için de AR-GE yatırımların olmazsa olmaz olduğunu söylemem gerekiyor. Devletin son 10 yıldır özellikle teşvik ettiği bu AR-GE yatırımları, sektörden çok net şekilde cevap buldu. 157 AR-GE merkezimizde 4 binin üzerinde çalışan var. Peki bu rakamlar bunca emek Türkiye’yi nereye getiriyor? Avrupa’da otomobilde üretim açısından 6., ticari vasıtaya baktığımızda 2’inci, toplamda ise Avrupa içinde 4. sıradayız.

“Petrol Faturasında 2,5 Milyar Dolar Tasarruf Mümkün”

Konferansta IICEC tarafından uzun araştırmalar sonucu hazırlanan “Türkiye Elektrikli Araçlar Görünümü” raporunun sunumunu yapan IICEC Direktörü Bora Şekip Güray: “2030 yılında elektrikli araçların yeni satışlarda üçte birin üzerinde paya ve toplam elektrikli araç parkının 2 milyona ulaştığı Yüksek Büyüme Senaryosunda; elektriğin petrolü ikamesiyle petrol faturasında 2021 fiyatlarıyla 2,5 milyar dolar tasarruf sağlanabiliyor. Petrol tüketiminde temiz elektrik ile sağlanan bu tasarruf, Türkiye’nin büyük oranda ithalatçı olduğu petrol arzında, fiyat dalgalanmalarından kaynaklı riskleri azalttığı gibi enerji güvenliğini güçlendirme hedeflerini de destekliyor. Bu senaryoda, aynı zamanda Türkiye emisyon envanterinde ikinci sırada bulunan karayolu ulaşımı emisyonları da 2030 yılından önce düşmeye başlayarak, net-sıfır emisyona sahip bir enerji geleceği vizyonunu ve temiz enerji dönüşümü perspektifini destekler hale geliyor” dedi.

Güray, IIECE adına 5 somut öneri de sundu. Bu öneriler:

  1. 2053 net-sıfır hedefi ve temiz enerji dönüşümü ekseninde, somut, gerçekçi ve ulaşılabilir politika hedeflerinin belirlenmesi, yönlendirici ve destekleyici mekanizmaların uygulanması
  2. Bu dönüşümün sürdürülebilirliğinin, yeşil enerji kaynaklarının gelişimi yoluyla güvence altına alınması
  3. Çevreyi ve teknolojiyi eksenine alan, bütüncül bir E-mobilite ekosisteminin, kamu, özel sektör, akademi iş birlikleri ve eşgüdüm içerisinde, azami toplumsal fayda ekseninde geliştirilmesi
  4. Dijitalleşme, akıllı sistemler, enerji depolama gibi yüksek değer önermesi sunan teknolojilerde Ar-Ge ve yerli üretime hız verilmesi
  5. Bireysel ve kurumsal girişimcilik ekosisteminin ve insan kaynakları potansiyelinin, bölgesel ve küresel aktör olarak konumlanmayı destekleyecek şekilde güçlendirilmesi olarak sıralanıyor.

EkoIQ Editör