#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
Ekonomik

Büyük İstanbul Depreminin Ekonomik Kayıpları 100 milyar doları Aşabilir!

DASK verilerine göre, Türkiye genelinde zorunlu deprem sigortası kapsamındaki sigortalılık oranının %56 seviyesinde olduğunu ve Marmara Bölgesi’nde bu oranın %64’le daha yüksek bir seviyeye ulaştığını aktaran IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, buna karşın sigortalılık oranının halen İstanbul gibi yüksek risk taşıyan bölgelerde istenilen düzeyin gerisinde kaldığını söyledi. Çiftçi, “Yapılan analizlere göre İstanbul’da meydana gelebilecek büyük bir depremin ekonomik kayıplarının 100 milyar doları aşabileceği öngörülüyor” dedi.

İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından sigorta sektörünün hazırlık düzeyi, mevcut stratejileri ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi konusu üzerine değerlendirmelerde bulunan IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, “Sigorta sektörü, İstanbul’da yaşanan son depremi yalnızca bir uyarı olarak değil, aynı zamanda bir sorumluluk çağrısı olarak değerlendirmektedir” dedi. Çiftçi, teknik hazırlıkların yanı sıra sigortalılık oranlarının artırılmasının önemine değinerek kamuoyunun bu konuda bilinçlendirilmesinin afetlere karşı en güçlü savunma hattını oluşturacağını söyledi.

Sigorta sektörünün özellikle İstanbul gibi yüksek riskli bölgelerde deprem riskine karşı kapsamlı modelleme çalışmaları, risk analizleri ve sermaye planlamaları gerçekleştirdiğini anlatan Çiftçi, “Şirketler, deprem teminatlarını güçlendiren ürünlerle ve uluslararası reasürans anlaşmalarıyla, büyük çaplı hasarları karşılayabilecek mali dayanaklar oluşturmuştur. Deprem riskini yönetmek adına sigorta şirketleri, ileri düzeyde modelleme sistemlerinden faydalanıyor. Yapı stoku, zemin yapısı ve fay hatları gibi veriler, muhtemel hasar senaryolarının öngörülmesini sağlarken bu sayede hem fiyatlama hem de portföy yönetimi daha sağlıklı bir zemine oturtuluyor. Güçlü reasürans yapıları ise olası büyük hasarların yaratacağı finansal etkileri sınırlamak adına önemli bir koruma kalkanı sunuyor” dedi.

“Sigortalılık Oranı İstenilen Düzeyin Gerisinde”

Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) verilerine göre; Türkiye genelinde zorunlu deprem sigortası kapsamındaki sigortalılık oranının %56 seviyesinde olduğuna dikkat çeken Çiftçi, “Marmara Bölgesi’nde bu oran %64 ile daha yüksek bir seviyeye ulaşmıştır. Ancak, sigortalılık oranı halen İstanbul gibi yüksek risk taşıyan bölgelerde istenilen düzeyin gerisindedir. Bu bağlamda, kamuoyunun bilinçlendirilmesi hayati önem taşıyor. Yapılan analizlere göre İstanbul’da meydana gelebilecek büyük bir depremin ekonomik kayıplarının 100 milyar doları aşabileceği öngörülüyor. Ancak bu kayıpların sadece bir bölümü sigorta teminatı altında yer alıyor. Mevcut durumda Türkiye’deki sigorta şirketleri, sermaye yeterliliği ve reasürans desteğiyle böyle bir afeti karşılayabilecek finansal altyapıya sahip” diye konuştu.

“Afet Sonrası Süreçte Kamu-Özel İşbirliği Kilit Rol Üstleniyor”

Deprem sigortasının kapsamı konusunda da konuşan Çiftçi şunları söyledi: “Deprem sigortası poliçeleri, yapıların taşıyıcı unsurlarında oluşabilecek yapısal hasarları kapsamakta; ancak iş durması, kira kaybı, eşya hasarı gibi kalemler ek poliçelerle teminat altına alınıyor. Dijital hasar bildirim altyapısı ve mobil ekspertiz uygulamaları sayesinde, büyük afetlerde hızlı müdahale ve tazminat süreci hedefleniyor. Sigorta şirketleri, sadece mevcut risklere değil, gelecekte oluşabilecek ihtiyaçlara da odaklanıyor. Alternatif teminat modelleri, mikro sigorta çözümleri ve yapı güvenlik endeksine bağlı primlendirme sistemleri gibi yenilikçi yaklaşımlar ile daha geniş kitlelere ulaşılması hedefleniyor. Afet sonrası süreçte kamu-özel işbirliği, sigorta sektörünün toplumsal dayanıklılığı güçlendirmesinde kilit rol üstleniyor. DASK başta olmak üzere birçok kamu kurumu ile yapılan ortak çalışmalar, hem finansal destek hem de operasyonel koordinasyon açısından büyük önem taşıyor.”