Çevre bilimci Dr. Hannah Ritchie tarafından kaleme alınan “Dünyanın Sonu Değil” adlı kitap, dünyanın karşı karşıya olduğu çevre krizlerini verilerle analiz ederken çözüm odaklı ve umut verici bir yaklaşım ortaya koyuyor.
Boyner Yayınları’nın “Dünyanın Sonu Değil” adlı yeni kitabı çevreye minimum etkiyle gerçekleştirilen online bir lansman toplantısıyla duyuruldu. Toplantının açılış konuşmasını Boyner Grup Kurumsal İletişim Direktörü Selen Tokcan Hacaloğlu yaptı ve toplantının formatının kitabın mesajıyla birebir örtüştüğünü belirtti.
“Felaket Anlatıları Yerine Veriye Dayalı Çözüm İhtimali”
Boyner Yayınları Genel Direktörü Zeynep Erkurt Çelik, “Bu kitap, tam anlamıyla zamanın ruhuna hitap ediyor. Dr. Hannah Ritchie’nin veriye dayalı yaklaşımı, felaket anlatıları yerine veriye dayalı çözüm ihtimaline odaklanmamızı sağlıyor” diyerek kitapların hayatları dönüştürme gücüne işaret etti. Çelik, yayıncılığı yalnızca bir iş olarak değil, topluma karşı bir sorumluluk olarak gördüklerini aktardı.
“Birlikte Daha Yaşanabilir Bir Geleceği İnşa Edebiliriz”
Çevre Bilimci ve Yazar Dr. Hannah Ritchie ise “Çevre krizleri karşısında karamsarlığa kapılmak kolay, ancak veriler başka bir hikaye anlatıyor. Hava kirliliğinin azalması, ormansızlaşmanın yavaşlaması, yenilenebilir enerjinin yükselişi gibi gelişmeler gösteriyor ki ilerleme mümkün. Bu kitapla da amacımız; felaket anlatılarının ötesine geçerek, veriye dayalı bir iyimserlikle, bireylerden topluluklara herkesin çözümün parçası olabileceğini göstermekti. Dünyanın sonu değil; birlikte, daha yaşanabilir bir geleceği inşa edebiliriz” dedi.
Yedi Büyük Çevre Sorunu
Dünyanın Sonu Değil, felaket haberlerine boğulmuş bir dünyada çözüm yollarına odaklanmayı öneriyor. Hava kirliliğinden plastik atıklara, ormansızlaşmadan iklim krizine kadar uzanan yedi büyük çevre sorununu veriye dayalı iyimserlikle ele alıyor. Kitap, üç cümleyi aynı anda doğru kabul ediyor: “Dünya çok daha iyi. Dünya hâlâ çok kötü. Ama dünya çok daha iyi olabilir.”
Kitapta Dr. Hannah Ritchie geçmiş verileri, güncel gelişmeleri ve geleceğe dair çözüm önerilerini akıcı ve anlaşılır bir dille sunarken, bireylerden devletlere kadar herkesi bilgiyle harekete geçmeye davet ediyor. Kitap, çevresel farkındalık kadar umutla eyleme geçme çağrısı da yapıyor. Bilimsel verilerin herkes için erişilebilir hale geldiği eserde sürdürülebilirlik, dönüşüm ve toplumsal bilinçlenme işleniyor.
Kitapta dikkat çeken bazı veriler şöyle:
- 1990’lardan bu yana hava kirliliğine bağlı ölüm oranları dünya genelinde yarı yarıya azaldı.
- Aynı dönemde ormansızlaşma %26 oranında yavaşladı.
- Elektrik üretiminde kömür kullanımı; Birleşik Krallık’ta %60’tan %2’ye, ABD’de %55’ten %20’ye, Danimarka’da %90’dan %10’a düştü.
- 2010–2020 arası 110 milyon hektar orman kaybedilirken, aynı dönemde 50 milyon hektar yeniden ağaçlandırıldı.
- Elektrikli araçların dünya genelindeki satışı 2019’da %2 iken, 2022’de %14’e yükseldi.
Tüm bu veriler, dünyanın çözülmesi gereken büyük sorunlarla karşı karşıya olduğunu aynı zamanda çözüm için güçlü veriler, teknolojiler ve küresel irade bulunduğunu da gösteriyor.