Göçmen kuşların hem karşı karşıya kaldığı tehditlere hem de varlıklarının biyoçeşitliliğe sağladığı faydalara dikkat çekerek korumaya yönelik uygulamaları teşvik etmeyi amaçlayan Dünya Göçmen Kuşlar Günü’nün bu yılki teması, şehirlerimizi ve yaşadığımız yerleri göçmen kuşlara uyumlu hale getirmeye odaklanıyor.
Her yıl mayıs ayının ikinci cumartesi günü, Dünya Göçmen Kuşlar Günü olarak kabul ediliyor. Bu yıl 10 Mayıs tarihine denk gelen günle, dünya çapında etkinlikler düzenlenerek göçmen kuşların ve yaşam alanlarının korunmasının gerekliliğine dair farkındalık artırıcı kampanyalar düzenleniyor. Bu özel gün, göçmen kuşların karşı karşıya olduğu tehditlere dikkat çekmekle birlikte alınması gereken ekolojik önlemlere işaret ediyor. Yanı sıra göçmen kuşların korunmasında uluslararası işbirliğinin gerekliliği de vurgulanıyor.
Şehirler Kuşlar için Nasıl Birer Sığınak Olabilir?
Dünya Göçmen Kuşlar Günü’nün 2025 teması da “Paylaşılan Alanlar: Kuş Dostu Şehirler ve Topluluklar Yaratmak” olarak belirlendi. Temayla, insanlar ile kuşlar arasında sağlıklı bir birlikte yaşamın hem gerekliliğine hem de önemine dikkat çekilmeye çalışılacak. Bu bağlamda, hareketli şehirlerden küçük kasaba ve yerel topluluklara kadar tüm yaşam alanlarında göçmen kuş popülasyonlarını destekleyecek ortamların oluşturulması ve bu ortamlara uyum sağlanmasına odaklanılacak. Yanı sıra kuş dostu uygulamaları içeren stratejik şehir planlamaları ve koruma çabaları desteklenecek ve yaşadığımız yerlerin bu olağanüstü göçmenler için birer sığınak haline gelmesinin nasıl sağlanabileceğine dair cevaplar aranacak.
Göç Zamanları ve Rotaları Değişime Uğradı
Küresel çapta bakıldığında göçmen kuşları en çok insan kaynaklı iklim değişikliği tehdit ediyor. Çevresel değişimlere karşı son derece hassas olan bu kuşların hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu yaşam alanları önemli değişikliklere uğruyor. Bu da birçok kuş türünün sayısındaki azalmanın ve göç desenlerinde görülen değişikliklerin önemli nedenlerinden birini oluşturuyor. Fırtına sıklığının artması, yer altı su seviyelerinin düşmesi, kuraklıkların daha sık yaşanması, deniz seviyesinin yükselmesi ve iklim değişikliğine bağlı habitat kaymaları, göçmen kuşlar üzerinde dramatik etkiler yaratabiliyor.
Örneğin Sahra Çölü’nü geçmek, rotada herhangi bir dinlenme alanı olmadığından, kuşlar için en zorlu göç etaplarından birini oluşturuyor. Bir de buna çölleşmenin etkisiyle Sahra’nın genişlemesi ve yaşam alanlarının yok edilmesi eşlik ettiğinde, Afrika-Avrasya arasında göç eden kuşların bu ekolojik engeli başarıyla geçmesi neredeyse imkansız hale geliyor.
Yine iklim değişikliğine bağlı olarak bazı küçük kuş türleri günümüzde kışı İspanya, Fransa veya Kuzey Afrika’da geçirmiyor. Bunun yerine üreme dönemlerini geçirdikleri İngiltere’de kalmayı tercih ediyor. Normalde İspanya ve Portekiz’e göç eden turnalar da sığırcıklarla birlikte Almanya’da kalıyor.
Ayrıca bazı bölgelerde bahar sıcaklıklarının artması birçok kuşun daha erken gelmesine neden oluyor. Örneğin, İngiltere’deki kuşlar, 30 yıl öncesine göre üreme alanlarına iki ya da üç hafta daha erken varıyor ve dolayısıyla daha erken üremeye başlıyor.
Böcek Popülasyonunun Azalması Onlar için Büyük Bir Tehdit
Göçmen kuşları tehdit eden bir diğer unsur da önemli bir gıda kaynağı olarak böcek popülasyonlarında görülen hızlı azalma. Nitekim geçen yılın Dünya Göçmen Kuşlar Günü teması da bu konuya odaklanmış; böceklerin, göçmen kuş türlerinin çoğu için yalnızca üreme mevsimlerinde değil, aynı zamanda uzun yolculukları sırasında da önemli enerji kaynakları olduğuna, kuş göçlerinin zamanlamasını, süresini ve genel başarısını büyük ölçüde etkilediğine dikkat çekilmişti. Bu bağlamda mahsulleri korumak için kullanılan pestisit ve herbisitlerin, kuşların yiyecek için güvendiği böceklere zarar verdiği vurgulanmıştı. Yanı sıra bu maddelerin kuşların bağışıklık sisteminin zayıflamasına, üreme başarısının azalmasına ve hem yetişkin kuşlar hem de yavruları için artan ölüm oranlarına yol açabileceği ortaya konmuştu.