#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
1

1 Mayıs: Yapay Zeka İşçiler Üzerindeki Baskıyı Artırıyor!

Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü, daha yaygın kullanımıyla 1 Mayıs İşçi Bayramı, bu yıl da dünya genelinde 135. kez kutlanacak. 1 Mayıs öncesi açıklama yapan Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), yapay zekanın işçiler üzerinde gözetimi artırarak baskı yarattığına dikkat çekti. ITUC, bu konuda tüm çalışanları koruyacak bağlayıcı bir Uluslararası Çalışma Örgütü sözleşmesi çağrısında da bulundu.

On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısıyla beraber sanayi işçilerinin sayısı giderek artarken, uzun çalışma süreleri ve kötü çalışma koşullarına karşı mücadele de büyüyordu. Tüm bunların sonucunda işçilerin mücadelelerini dünya çapında koordine eden 2. Enternasyonal, bundan tam 135 yıl önce 1 Mayıs tarihini Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olarak kabul etti.

1 Mayıs 2025 yılında da dünyanın hemen her ülkesinde kutlanıyor. 160’tan fazla ülkede 330 sendika konfederasyonunun çatı örgütü olan Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (International Trade Union Confederation – ITUC) da 1 Mayıs öncesinde yeni bir çağrıda bulundu. ITUC’un çağrısında, çalışırken hayatlarını kaybeden, sakat kalan, yaralanan veya hastalanan işçiler için uluslararası bir anma ve eylem günü olan 28 Nisan Uluslararası İşçi Anma Günü kapsamında, dijitalleşme ve yapay zeka çağında işçilerin haklarının korunmasına dikkat çekildi.

Teknoloji İşçileri Strese Sürükleyen Bir Şekilde Kullanılıyor

Yapay zeka bir yandan gündelik hayatlarımızı benzeri görülmemiş bir şekilde dönüştürürken çalışma dünyasını da kaçınılmaz bir şekilde değişime uğratıyor. Ancak ITUC bu teknolojinin iş yerlerinde kimi zaman yaşamları ve iş sağlığını riske attığını vurguluyor. Yapay zekanın işçileri sürekli gözetim altına sokarak, ulaşılması çok zor üretkenlik hedefleri ve tehlikeli çalışma koşullarına itecek şekilde kullanılmasını eleştiren ITUC’un verilerine göre, bu teknoloji destekli yönetimler, dünya genelinde halihazırda 400 milyondan fazla işçi üzerindeki baskıyı artırıyor.

Sürekli izlenme ve teknolojinin kullanımına dair hiçbir söz hakkına sahip olmamaktan dolayı başta depolardan hastanelere, kuryelerden veri laboratuvarlarına kadar birçok alanda işçilerin tükenmişlik, yaralanmalar ve dayanılmaz bir stresle karşı karşıya kaldıklarına da dikkat çekerek “Biz teknoloji için değil, teknoloji bizim için olmalı” diyen ITUC, şu önerilerde bulunuyor:

  • İş yerlerinde yapay zeka tasarımı ve kullanımına sendikaların tam katılımı,
  • Haklara ve güvenliğe öncelik veren, şeffaf ve insan odaklı teknoloji,
  • Dijital ekonomide tüm çalışanları koruyacak bağlayıcı bir Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Platform Çalışma Sözleşmesi.
İşçilerin %70’inden Fazlası İklim Değişikliğinden Etkileniyor

Yapay zekanın kötü kullanımının dışında dünya genelinde iklim değişikliği de işçi sağlığı ve güvenliği üzerinde çok önemli etkiler bırakıyor. Geçen yıl hemen 1 Mayıs öncesinde ILO, “İklim Değişirken İş Sağlığı ve Güvenliğinin Sağlanması” başlıklı bir rapor yayımladı. Rapora göre, dünya ölçeğinde işçilerin %70’inden fazlası iklim değişikliğinin etkilerine bağlı sağlık tehlikelerine maruz kalma riski taşıyor. 2020 yılına ait eldeki son verilere göre rapor, dünya ölçeğindeki 3,4 milyar işçiden 2,4 milyardan fazlasının çalışırken bir noktada aşırı sıcağa maruz kalabileceğini tahmin ediyor. Yine rapora göre tehlikeye maruz kalan işçi sayısının oranı 2000’den bu yana %65,5’ten %70,9’a yükselmiş.

Yine iklim değişikliğine bağlı olarak açık havada çalışan işçiler arasında cilt kanseri nedeniyle yılda 19 bine yakın işle bağlantılı ölüm gerçekleşirken, iş yerlerinde hava kirliliğine maruz kalma sebebiyle de 860 bine yaklaşan işle bağlantılı hayat kaybı yaşandığı tahmin ediliyor.