Sürdürülebilir Kalkınma Amacı-16 (Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar) konusunun ele alındığı bir toplantıda konuşan Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC) Başkanı Bob Rae, güçlü ülkelerin yaptıklarını adalete ve kurumlara saldırı olarak nitelendirerek “2030 sürdürülebilir kalkınma gündeminin gerçekleşmesi çok taraflı sistemin kasıtlı olarak baltalandığı bu günlerde zorlaşıyor” dedi.
12 Mayıs günü, Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC) ev sahipliğinde Sürdürülebilir Kalkınma Amacı-16 (Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar) konusunun ele alındığı bir toplantı gerçekleşti.
ECOSOC Başkanı Bob Rae açılış konuşmasında “güçlü ülkeler”in yaptıklarını adalete ve kurumlara saldırı olarak niteledi ve bu gelişmeleri ağır bir dille kınadı. Rae, “Anlaşmalar ve sözleşmeler imzaladık. Şimdi bunlar tek taraflı kararlar alma gücüne sahip olduklarını düşünenler tarafından ihlal ediliyor, yok sayılıyor. Ne düşündüklerini ne yapacaklarını bilmediğimizden karar alamıyoruz ve zor durumda bırakılıyoruz. Bu da ekonomik ve sosyal geleceğimiz konusunda belirsizliğe düşmemize neden oluyor” dedi.
“2030 Sürdürülebilir Kalkınma Süreci Durma Noktasına Geldi”
“Bazı güçlü ülkeler hukukun üstünlüğünü görmezden gelmeyi seçtiler” diyen Rae, zaten sıkıntılı olan 2030 sürdürülebilir kalkınma sürecinin bu nedenle durma noktasına geldiğini anlattı: “2030 sürdürülebilir kalkınma gündeminin gerçekleşmesi çok taraflı sistemin kasıtlı olarak baltalandığı bu günlerde zorlaşıyor.”
Rae konuşmasına İngiliz düşünür, bilim insanı ve tarihçi Thomas Hobbs’tan alıntı yaparak devam etti: “Hukukun üstünlüğünün olmadığı yerde hayat çirkin, acımasız ve kısa olur. İşte tam da aynı şeyi yüzlerce yıl sonra bugün yaşıyoruz.”
“Herkesin Herkese Savaşı”
Rae, “güçlü ülke”lerin yaptıklarının yanlış olduğunu bile bile Hobbs’ın tanımladığı “herkesin herkese karşı savaşı”nı ilan ederek, günümüzde önemli ölçüde dünyanın birçok yerini ele geçiren kaosa neden olduklarını ifade etti. Rae, “Bizler de bunu yapmamaları gerektiğini bilenler tarafından yaratılan bu kaosun içinde yaşıyoruz” diye konuştu.
Modern muhafazakarlığın babası İngiliz Edmund Burke’in “bir teori adına yönetmekten daha tehlikeli bir şey yoktur” inancına atıfta bulunan Rae, radikal değişimin, ani çalkantıların toplumun hassas dengesini bozabileceğine ve öngörülemeyen sonuçlara yol açabileceğine dikkat çekti. Rae şunları söyledi: “Kurumsal yapıları yıkıyorsunuz, halkın güvenini yok ediyorsunuz. Bu eğilimi durdurmalıyız. Kurumlarımıza olan güven, inanç ve saygıyı yeniden yapılandırmalıyız.”
Rae, insan haklarını destekleme, dayanıklı toplumları inşa etme ve insanlarla kurumları arasındaki güveni yeniden tesis etmenin temelini “Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar” kavramlarını içeren SKA-16’nın oluşturuyor olması nedeniyle konuşmasını aynı başlıklı bir toplantıda yaptı. Uluslararası hukukun üstünlüğünü görmezden gelerek çok taraflı sistemi işlevsizleştirenler, Birleşmiş Milletler’in sonuç verme kapasitesini zayıflatıyor: “Yeni ve yenilenmiş bir Birleşmiş Milletler’e ihtiyacımız var.”