İklim

2023’te Türkiye’de Yaşanan Çevresel Felaketler

2023 yılında dünyada ve yurdumuzda çeşitli çevresel felaketler yaşandı. Türkiye geçen yılın Şubat ayında, merkez üsleri Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan şiddetli depremlerle sarsıldı. Kömüre dayalı enerji politikaları ve 4. Grup madencilik faaliyetleri, ülkemizdeki doğal varlıkların ciddi şekilde zarar görmesine yol açtı. İklim krizinden dolayı artan sıcaklıklar, buharlaşma ve kuraklık nedeniyle su krizini derinleştirdi. Maden kazaları can almaya devam ederken İkizköylü yurttaşların doğa nöbetine karşın 24 Temmuz’da başlayan ağaç kesiminin ardından bölgede maden çalışmaları başladı.

2023 yılında Türkiye büyük çevresel felaketler, depremler, yangın ve su baskınları yaşadı. Bununla birlikte kömüre dayalı enerji politikaları ve 4. Grup madencilik faaliyetleri, ülkemizdeki doğal varlıkların ciddi şekilde zarar görmesine yol açtı. Ayrıca, kentsel ve kırsal alanlarda doğayla uyumlu biçimde yapılmayan mekansal planlamalar ve artan yapılaşma baskıları, ekolojik dengenin bozulmasını daha da kritik seviyeye taşıdı.

Kahramanmaraş Depremleri

6 Şubat 2023’te Türkiye, merkez üsleri Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan sırasıyla 7,8 ve 7,5 şiddetindeki depremlerle sarsıldı. Deprem; Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Kahramanmaraş, Kilis, Gaziantep, Hatay, Osmaniye, Malatya ve Şanlıurfa başta olmak üzere çevre illerde de yoğun olarak hissedildi. Depremler sonucunda Türkiye’de resmi rakamlara göre en az 50 bin 783 kişi hayatını kaybetti, 122 binden fazla kişi yaralandı.

Depremler sonucunda ortaya çıkan yıkım ve yeniden inşa süreci, çevre ve toplum yaşamı üzerinde birçok konuda olumsuz etkiler yarattı. Bölgedeki depremzedelerin barınma, temiz gıda ve suya erişim gibi temel ihtiyaçları halen aciliyetini koruyor. TEMA Vakfı, yeni yapılacak toplu konut projelerinde zeytinliklerimizin, ormanlarımızın ve tarım alanlarımızın yok olmaması için yer seçiminin özenle yapılması gerektiğini yineliyor. Tarım alanları, zeytinlikler, deniz kıyısı ve su kaynaklarının yakınlarına dökülen asbest, ağır metal ve zararlı başka birçok bileşen içeren enkaz atıkları hem çevre hem de halk sağlığı üzerinde ciddi sorunlar yaratacak.

TEMA Vakfı, Türkiye’nin deprem kuşağında bir ülke olması sebebiyle depreme karşı gerekli önlemlerin alınmasının, afet yönetim planlarının hayata geçirilmesinin ve enkaz yönetim planlarının hazırlanmasının hayati öneme sahip olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.

Küresel Isınmadan Küresel Kaynamaya Doğru

Dünya Meteoroloji Örgütü ve Copernicus Dünya Gözlem Programı, Temmuz ayının şimdiye kadar kayıtlara geçen en sıcak ay olduğunu duyurdu. Bunun üzerine Birleşmiş Milletler, bu durumun iklim krizinin henüz başlangıcı olduğunu ve artık Küresel Isınma Çağı’nda değil, Küresel Kaynama Çağı’nda olduğumuzu açıkladı. Ülkemizde ve dünyada sıcak hava dalgalarının sıklığı ve şiddeti giderek artıyor. Bilim insanları; orman yangınları, ani yağışlar, sel felaketleri gibi afetlerin temel sebebinin, insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan seragazlarının yol açtığı iklim krizi olduğunu vurguluyor.

29 İlimizin Ortalama %67’si 4. Grup Madenlere Ruhsatlı

Korunan alanlar, orman alanları, su havzaları, verimli tarım arazileri ve yaşam alanları üzerinde geri dönüşü imkansız zararlara sebep olan 4. Grup madencilik faaliyetleri her geçen gün daha ciddi tehditlere sebep oluyor. TEMA Vakfı gerçekleştirdiği maden ruhsatlarına yönelik çalışmalarla, ülkemizdeki 29 ilin ortalama %67’sinin 4. Grup madenlere ruhsatlı olduğunu tespit etmişti.

Maden ruhsatlarının il bazında dağılımı; Gümüşhane %93, Kütahya %92, Giresun %85, Rize %82, Uşak %80, Çanakkale-Balıkesir (Kaz Dağları) %79, Trabzon %77, Ordu %74, Zonguldak-Bartın %72, Artvin %71, Eskişehir %71, İzmir %70, Bayburt %65, Sivas %65, Tekirdağ-Kırklareli %65, Erzurum %63, Muğla %59, Kahramanmaraş %58, Afyonkarahisar %52, Erzincan-Tunceli %52, Tokat %46, Karaman %38 ve Siirt-Şırnak-Batman %34. TEMA Vakfı, doğal varlıklarımızı, gıda güvenliğimizi ve kültürel değerlerimizi korumak için yaşamsal öneme sahip alanların kanunlarla madencilik faaliyetlerine kapatılmasını talep ediyor.

Maden Kazaları Can Almaya Devam Etti

Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre; 8 Haziran’da Soma’da bulunan maden ocağında toprak kayması nedeniyle meydana gelen kazada bir, 13 Eylül’de Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde bulunan maden ocağında tavan çökmesi sonucu meydana gelen kazada bir, 15 Kasım’da Denizli’nin Acıpayam ilçesi, Karaismailler Mahallesi’nde bulunan krom maden ocağında gerçekleşen göçük kazasında iki ve 23 Kasım’da Siirt’in Şirvan ilçesindeki maden ocağında meydana gelen göçükte üç olmak üzere yedi maden işçisi hayatını kaybetti.

Derinleşen Su Krizi

İklim krizinden dolayı artan sıcaklıklar, buharlaşma ve kuraklık nedeniyle su krizi derinleşiyor. Bu yıl Eylül ayında ölçülen verilere göre İstanbul barajları doluluk oranları 2014’ten bu yana en düşük seviyeleri gördü. 5 Eylül 2022’de %56,88 olarak ölçülen ortalama baraj doluluk oranı, 1 yıl sonra, 5 Eylül 2023’te %27,88’e kadar düştü.

TEMA Vakfı, iklim krizinin etkilerini her geçen gün daha çok hissettiğimiz bugünlerde, su varlıklarını korumanın ve su israfını engelleyerek suyu verimli kullanmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurguluyor.

Nükleere Hayır!

Ülkemizde nükleer santral kurulmasına yönelik çalışmalar ne yazık ki hız kesmeden devam ediyor. Tüm itirazlara rağmen Mersin’de faaliyete geçirilmeye çalışılan Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın ilk ünite inşaatında sona gelinirken açılan davalara rağmen Sinop’ta kurulması planlanan nükleer santral için bölgede etütler devam ediyor.

TEMA Vakfı’nın Sinop-Kastamonu-Çankırı Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği ile Sinop Merkez İlçe Planlama Alt Bölgesi 1/25.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliğinin iptali (Sinop Nükleer Santral) ve öncelikle yürütmenin durdurulması kararı verilmesi talebiyle açtığı dava dosyası Danıştay’da olup yargılama devam ediyor. Üçüncü nükleer santral için Trakya Bölgesi’nde de tespit çalışmaları başladı. TEMA Vakfı, enerji ihtiyacımızın “enerji verimliliği ve temiz enerji teknolojileriyle” karşılanması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor, tüm karar vericilere yaşamı seçmeleri için bir kere daha çağrıda bulunuyor.

Sel Felaketlerinin Yıkıcı Etkisi

2023 yılında da ülkemizde ve dünyada; iklim krizinin etkisiyle sıklığı giderek artan ani ve şiddetli yağışların neden olduğu sel felaketlerine tanık olduk. 15 Mart’ta Türkiye’nin Güneydoğusu’nda; özellikle Adıyaman ve Şanlıurfa’yı etkileyen seller nedeni ile 21 kişi hayatını kaybetti, iki ilde 3 bin 154 konut zarar gördü. Sellerin 6 Şubat depremlerinin yıkıcı etkilerinden sonra yine aynı bölgelerde meydana gelmesi tahribatın etkilerini daha da ağır hale getirdi. Birçok deprem çadırını ve konteyneri su bastı, evsiz depremzedeler çadırlardan tahliye edildi.

5 Eylül’de İstanbul ve Kırklareli’nde şiddetli yağışlar sebebiyle meydana gelen sel felaketi nedeniyle sekiz yurttaşımız yaşamını yitirdi. 20 Kasım’da yaşanan sel felaketi nedeniyle Batman, Zonguldak ve Diyarbakır illerinde sekiz kişi, Karadeniz’de yaşanan şiddetli fırtına nedeniyle batan gemide ise mürettebattan bir kişi yaşamını yitirdi. 10 Aralık’ta Zonguldak merkez ilçede bulunan Asma Mahallesi’nde etkili olan sağanak yağış sonucu yaşanan heyelan felaketinde iki kişi hayatını kaybetti.

Dünyada da 10 Eylül’de Libya’nın doğusunu vuran Daniel Fırtınası; Bingazi, Beyda, Merc, Suse ve Derne kentlerinde sel felaketine neden oldu. Dünya Sağlık Örgütü, can kaybının 4 bin 333’e ulaştığını açıkladı. Ülkenin doğusunda selden etkilenen bölgelerde altyapının %70’i hasar gördü. TEMA Vakfı, iklim krizinin getireceği aşırı hava olaylarına karşı uyum tedbirlerinin alınması gerektiğini bir kez daha vurguluyor.

Çanakkale’deki Orman Yangınları

2023 yaz aylarında Çanakkale’de; 16 Temmuz’da Kızılkeçili Köyü yakınında çıkan orman yangınında 1.300 hektar, 22 Ağustos’ta Kayadere Köyü yakınında çıkan orman yangınında ise 2.100 hektar olmak üzere toplam 3.400 hektar, yani yaklaşık 4.500 futbol sahası büyüklüğünde orman alanı yandı. TEMA Vakfı, “Yaşamı da umudu da hep birlikte yeniden yeşerteceğiz” diyerek Çanakkale’de çıkan orman yangınları sebebi ile zarar gören bölgelerin tekrar ağaçlandırılması için fidan bağışı kampanyası başlattı.

2023 yılı Eylül ayında İzmir’in Menderes ilçesinde çıkan orman yangınlarında görev alan üç, Kütahya’da bir, Gaziantep’te bir ve Temmuz ayında yine İzmir’in Menderes ilçesinde çıkan orman yangınlarında bir kişi olmak üzere altı Orman Genel Müdürlüğü çalışanı yaşamını yitirdi.

Akbelen’de Doğa Nöbeti

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de yer alan Akbelen Ormanı, Yeniköy-Kemerköy termik santrallarına kömür çıkarmak amacıyla yok edilmek isteniyor. İkizköylü yurttaşlar iki yıla aşkın süredir zeytinlerini, ormanlarını ve tüm tabiatın yaşamını korumak için nöbet tutuyor. Ancak İkizköylüler ve çevrecilerin tüm çabalarına rağmen 24 Temmuz’da başlayan ağaç kesiminin ardından bölgede maden çalışmaları başladı.

İkizköylüler ve yaşam savunucuları; Muğla 1. İdare Mahkemesi’nin, 2041’e kadar maden işletme izni alan işletmeye yönelik açtığı ruhsat iptali davasını reddetmesi üzerine, avukatları aracılığıyla istinaf mahkemesine başvurdu. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne yapılan başvuruda maden işletme ruhsatı ve işletme izninin yürütmesinin durdurulması istendi.

Phaselis Antik Kenti Korunmalı!

Antalya’nın Kemer ilçesinde bulunan ve 1. derece arkeolojik sit alanı olan Phaselis Antik Kenti’nin kuzeyindeki Alacasu Koyu ile güneyindeki Bostanlık Koyu’nda bir plaj projesi gerçekleştirilmek isteniyor. Kafeterya, otopark, karşılama merkezi, duş, tuvaletler gibi günübirlik tesisleri içeren projenin inşaat faaliyetleri mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına rağmen tamamlanmak üzere. TEMA Vakfı, canlı yaşamının ve biyolojik çeşitliliğin etkilenmemesi, kültürel varlıkların ve doğal alanların tahribata uğramaması için yürütülen faaliyetlerin durdurulmasını ve bölgenin korunmasını talep ediyor.

About Post Author