Sivil Toplum

Ekoloji Aktivistlerinin İnsan Hakları Üzerine Bilgi Notu: “Savunucuları Savun!”

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği “Savunucuları Savun – Ekolojik Hak Savunucularının Uğradığı İnsan Hakları Üzerine Bilgi Notu” çalışmasını 22 Nisan Dünya Gününde yayınladı. Çalışma Kazdağları örneği üzerinden ekolojik hak savunucularının mücadeleleri sürecinde yaşadıkları insan hakları ihlallerine odaklanıyor.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nden yapılan açıklamada şu bilgilere yer veriliyor:

“- Global Witness Temmuz 2020 raporuna göre; 2015’te Paris İklim Anlaşması imzalandıktan sonra ortalama olarak her hafta dört ekoloji aktivisti öldürüldü. Bu sayı 2019’da en yüksek rakama ulaşmış ve 212 olmuştur. Aynı rapora göre, özellikle madencilik sektörü ile karşılaşan çevre örgütleri ve aktivistlerde öldürülme, 50 vaka ile, en yüksek iken kömür ve doğalgaz projelerine karşı çıkan sivil toplum örgütü üyeleri ölüm tehditleri ve kaçırılmalarla karşı karşıya kalmaktadır.

– Şubat, 2020’de İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün ‘Biz İzmiriz’ projesi kapsamında verdiği seminerde, hayvan ve çevre konularına duyarlı olanların terörist olmaya yatkın olduğu belirtildi.

– Türkiye’de ekoloji aktivistlerine yönelik bilinen en büyük insan hakkı ihlali ise 9 Mayıs 2017 tarihinde Antalya’nın Finike İlçesi’nde yaşam alanlarını mermer ocaklarına karşı savunan Büyüknohutçu çiftinin öldürülmesidir.

– 2020 yılı içerisinde Kazdağlarındaki ekoloji aktivistlerine pandemi koşullarında alınan kararlar öne sürülerek para cezaları kesilmeye başlandı ve yapılmak istenen gösterilere de aynı sebeple müdahale edildi, aktivistlerin bazıları gözaltına alındı. Aynı dönem içerisinde 02.03.2020 – 24.02.2021 tarihleri arasında Çanakkale’de enerji sektörü alanında 4 inceleme değerlendirme komisyonu toplantısı (İDK), 3 halkın katılımı toplantısı (HKT) düzenlenmiştir. Madencilik sektörü ile ilgili ise Çanakkale ve Balıkesir’de 7 İDK, 4 HKT düzenlenmiştir.”

Açıklamada, aktivistlerin anlatılarının da yer verildiği çalışmadan bazı başlıklara yer verildi:

– “…Ormanda, nöbet alanında, çadırlarda kalıyorduk ve bu sebeple de para cezalarına çarptırıldık. Her gün arka arkaya 3180 liradan ceza aldık. Kesilen cezaların toplamı 600 bini geçti.”

– “…Daha sonra seyahat şirketiyle anlaşmak istedik, seyahat şirketine HES kodlarımızı ve kimlik bilgilerimizi sunduk. Bu sefer de Ulaştırma Bakanlığından onay alamadık…”

– “…Hangi kanunu çiğnediğimizi sorduğumuzda bize 2911 sayılı kanunu gerekçe gösterdiler fakat ortada ihlal ettiğimiz herhangi bir durum yok. Bu durumu kabul etmedik ve sonrasında orantısız güç kullanılarak gözaltına alındık. İki gün sonra aynı yerde buluştuğumuzda da yürümemize izin vermediler ve yine gözaltına alındık…”

İnteraktif haritaya buradan ulaşabilirsiniz.

Savunucuları savun! bilgi notunun tamamına buradan erişebilirsiniz.

About Post Author